Çin edebiyatının dört büyük eseri arasında yer alan Su Kenarı 《水浒传》(Shuǐ Hǔ Zhuàn) romanı, içlerinde en politik ve çağdaş dönem siyasetini doğrudan etkilemiş romandır. Ayrıca, halk dilinde yazılmış ilk roman olduğu için yerel halk arasında diğerlerine kıyasla daha popüler olmuştur. Kitaptaki karakterlerin adalet arayışı, birbirleri arasındaki dostluk ve sadakat bağı ise Çin halkının devrim zamanındaki adalet arayışı ve isyan ruhuna benzetilmektedir.
Çinli edebiyat eleştirmenleri de Çin halkının kollektif bilincinin ve adalet arayışının en güzel yansıtıldığı eserin “Su Kenarı” olduğunu yazmışlardır. Hatta Çin’in en ünlü edebiyat eleştirmeni Liu Zaifu (刘再复) roman hakkında eleştiri yazarken son cümlesini “İsyan haktır!” şeklinde bitirmiştir. Daha sonra Mao Zedong (毛泽东) bu cümleyi bir konuşmasında kullanmıştır. Sürekli eşitsizlik ve adaletsizliğe maruz kalan Çin halkı için bu edebi eser oldukça aydınlatıcı ve etkileyici olmuştur.
“Su Kenarı”na Genel Bakış
“Su Kenarı” 14. yüzyılda yazılmış olup, 12. yüzyılda yaşanan siyasal olayları anlatmaktadır. Yazarı Shi Nai’an (施耐庵) kabul edilsede bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Çin edebiyatının dört edebi eserinden sonuncusu kabul edilen “Üç Krallığın Hikayesi” romanınında yazarı olan Luo Guanzhong (罗贯中) ile beraber yazdığı düşünülmektedir. Böyle düşünülmesinin başlıca sebebi, Luo Guanzhong’un Shi Nai’an‘ın öğrencisi olmasından kaynaklanmaktadır. Son dönem Yuan Hanedanlığı (元朝1271-1368) yazarları oldukları için, eserde Song Hanedanlığındaki (宋朝960-1279) isyanları ve kahramanlıkları anlatmışlardır.
Song Hanedanlığı kültürel açıdan oldukça zengin bir dönemdir. Sayısız entelektüel çıkarmıştır. Sanat, edebiyat, bilim ve teknolojide büyük ilerleme kaydedilmiştir. Fakat Song Hanedanlığı kültürel ilerlemeden daha çok bürokrasideki yolsuzluk, sistemdeki adaletsizlikleri ile anılıyordu. Yönetimdekiler kendi iç çekişmeleri, yaptıkları yolsuzluluklarla o kadar meşguldu ki, ordu zayıfladı ve ülke yabancı tehditlere açık hale geldi. Halka karşı adaletsizlik arttıkça isyanlar çıkıyordu. Haliyle halk bir kahraman arayışına girmişti. Sürekli kendi kahramanlarını doğuruyor, isyan edenlerle ilgili öyküler efsaneler yayılıyordu. “Su Kenarı”da böyle bir dönemin ürünüdür.
Aslında eser epik bir kahramanlık öyküsüdür. Fakat batı kahramanlık öykülerinden farklı olarak burada, kollektif bir kahramanlık öyküsü vardır. Tıpkı Konfüçyüsçülükte de sık sık bahsedildiği gibi, romanda da adaletsizliğe ve yozlaşmaya sadece birlik olup karşı koyulabilir teması hakimdir. Dolayısıyla tek bir kahramanın adaleti sağladığı batı öykülerinin aksine, farklı geçmişlere ve yeteneklere sahip 108 kahraman birlikte adaleti ve düzeni sağlamışlardır. Sadece dört kahramanın öyküleri daha ayrıntılı verilmiştir. Romanda kahramanların isyan grubuna hangi olaylar doğrutusunda katıldığı anlatımıyla başlar. Sadakat (义), dostluk (友), cesaret (勇) ve adalet (正义) temaları içinde ilerler ve hükümette yaşanan değişimlerle de biter.
Dört Kahraman Dört Tema
Kitabın dört önemli karakteri vardır. Bu kahramanların arka planı ve gruba katılış öyküleri ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir. Roman boyunca da karakter gelişimleri oldukça ilginçtir. Karakterler hem erdemli hem de gerçekliğe yakın olarak bir takım kusurlar da taşır. İyi-kötü değerlendirmesi yapmak bazen oldukça zordur. Dönem göz önünde bulundurulduğunda da, karakterlerin karikatürize edilmeden yazıldığını söyleyebiliriz.