Öküz simgesi her iki ülkenin insanların yaşamında büyük rol oynamıştır. Her iki kültürde de din açısından büyük farklılıklar olsa da, öküz simgesinin anlamı aynı kutsiyeti taşımıştır. Sadece tarımda değil, efsanelerde tanrıların ve şamanların binek hayvanı olarak kullanılmış, hükümdarlar saygınlık ve güç simgesi olarak yine öküz simgesini hatta öküzün kendisini kullanmıştır.
Çin Kültüründe “Öküz”ün Kültürel Anlamı
Çin kültüründe öküz simgesi genel olarak Budizmle bağdaştırılmıştır. Ayrıca geçmişten günümüze tarıma çok büyük önem veren Çinliler için öküz sadece kutsal hayvan değil, aynı zamanda en önemli geçim kaynaklarından biridir. Hem budizmin öküze yüklediği kutsiyet hem de tarla sürme işlevindeki öneminden dolayı, Çinliler öküze çok büyük saygı duymuşlardır ve bu simge yaşamlarında da çok büyük rol oynamıştır.
Bu durum elbette dile de yansımış, öküzün tarlada kullanılan en önemli tarım aletlerinden birisi ve güçlü kuvvetli bir hayvan olmasından dolayı, Çincede öküz ile ilgili deyimler genellikle çalışkanlık, yoğun iş gücünü anlatan deyimlerdir.
Öküz’ün Budizmle Bağlantısı
Hasat zamanı tarlada sıkça öküz kullanıldığı için, öküz eti yeme oldukça saygısız bir hareket olarak kabul edilmiştir. Ancak bazı kaynaklara göre de bu alışkanlık Budizm Çin’e girdikten sonra oluşmuştur. Hatta imparatorlar öküz eti yemeyi ve öküz öldürmeyi yasaklamış, çok katı kurallar koymuştur. Lakin Çin’de Budizm’in çok fazla yayılmadığı güney bölgesinde ise, öküz eti tüketmeme durumu daha çok pagan kültürüne dayanmaktadır. Çin kültüründe bahar mevsimi oldukça önemli bir yere sahiptir. Kutsal bir dönemdir. Baharda öküzle beraber hasat toplandığı için öküz baharla ilişkilendirilmiş, hatta öküz sadece hasat toplanırken kullanılmıştır. Bu hasat toplama sürecinin adeta şenlik, yer yer de pagan ayini havasında yapıldığı söylenebilir. Çünkü bu hasat toplama zamanlarına sık sık imparator da eşlik etmiştir.
Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, eski Çin kültüründe tıpkı eski Türk kültürüde olduğu gibi ülkenin kaanı, imparatoru halkı için yarı ilah olarak kabul edildiğinden dolayı, imparatorun bu teşviki hasat toplama döneminin sadece tarladan ürün alma değil, aynı zamanda bolluk ve bereketi arttırma, tanrılara saygı sunma töreni olarakta görülebilir. Bu törenlerde ise sadece öküzün kullanılması, üstelik bunun imparatorun önünde yapılması öküzün kutsiyeti arttırmıştır.
Efsanelerde “Öküz”
Çincede farklı renklerdeki öküzlerin çoğu özel isim haline gelmiştir. Örneğin Çin’in Luoyang şehrinde “Sarı Öküz (黄牛 huáng niú)” tapınağı inşa edilmiştir, Sarı öküz hakında da çeşitli efsaneler bulunmaktadır. Efsanelerden birisi öküzün tarımda nasıl kullanılmaya başlandığı hakkındadır. Efsaneye göre sarı öküz aslında, gökyüzünde yaşayan uçabilen kutsal bir hayvandır. Bir gün yeryüzüne inip, insanların yetiştirdiği ekinleri yemeğe başlar fakat nefsine yenik düşüp ekinlerin çoğunu bitirir. Bu yüzden tanrıçalar ona çok kızıp temelli yeryüzüne gönderir. Cezası ise insanların tarla işlerine yardımcı olmaktır. Hikayenin sonu aslında oldukça ilginçtir. Çoğu kültürde olduğu gibi, işlenen bir suçun cezası sonsuza dek yer yüzünde kalmak ve insanlarla yaşamaktır. Yer yüzünde insanlarla yaşamak en korkunç ceza biçimlerinden birisidir.
İki Siyah Öküz ve iki Lacivert Öküz’ün su üstündeki kavgasının hikayesi Luoyang kentinde geçmektedir. Bu mistik kavga sahnesi çeşitli filmlere ve sanat eserlerine de ilham vermiştir. İyi-kötü, bilgelik-cahillik, yani zıtlıkların savaşı olarak metaforikleşmiştir. Bu efsanevi dövüş, Çin’in güney bölgesinde düzenlenen “Öküz Dövüşü” festivallerinin de kaynağıdır.
Su ve Öküz İlişkisi
Çin kültüründe öküz ve su simgeleri iç içe kullanılmıştır. Bunun başlıca sebepleri yine tarımla ve hayvancılıkla alakalıdır. Öküz ve su ilişkisinin bulunduğu bazı efsanelerde ise Budizm öğeleride sıkça görülmektedir. Öküzlerinin su içerken düşüp boğulmasından veya vahşi hayvanlar tarafından yenilmesinden korkan çobanlar, çitlerin ve nehirlerin başına taştan öküz heykelleri dikmiştir. Bu inanış yine bir efsaneye dayanmaktadır. Gökten veya nehrin içinden gelen bir “Öküz Tanrısı (牛神niú shén)”nın, hayvanları besleyip koruyacağına inanılmıştır. Öküz ile ilgili çoğu efsanede, bu durumun çeşitli versiyonlarından sıkça bahsedilmiştir, bu da öküzün Çin kültüründeki kutsiyetini arttıran en temel sebeplerden biridir. Öküzlerini korunması için yine bir öküz tanrısına güvenmek, insanoğlunun en temel duygularından biri olan güven duygusunun en saf hali olduğu söylenebilir.
Başka bir efsanede “Su Öküzü (水牛shuǐ niú)”dan bahsedilmektedir. Bu efsanede öküz dünya varlığı değil gök varlıklarından birisidir. Üç arkadaşın cennete gidiş hikayesini konu alan bu efsanede, cennet tanrısının binek hayvanı olan kanatlı su öküzü ile beraber yer yüzüne dönerler.
Türk Kültüründe “Öküz”ün Kültürel Anlamı
Türk kültüründe “Öküz” ile ilgili efsaneler, hikayeler oldukça fazladır, dolayısıyla öküz simgesi kültürel açıdan oldukça zengindir. Bir efsaneye göre, eski Türk kültüründe dört yön farklı hayvanlar tarafından simgelenmektedir. Bu dört yönün tam ortasındaki hayvan ise dengeyi ve barışı sağlayan öküzdür, dengeyi ve barışı sağladığı için de öküz Türklerin totemi haline gelmiştir. Ayrıca öküz tıpkı Çin kültüründe olduğu gibi, kutsal bir hayvandır ve Şamanizmle yakın ilgisi vardır. Çin kültüründen farklı olarak, öküz simgesi Türk kültüründe aynı zamanda bolluk ve zenginliği de simgelemiştir. Hatta bir çiftlikte öküz sayısı ne kadar çoksa o kadar çok iyi şans getireceğine inanılmıştır. Tabi bunun en önemli nedeni, öküzün şaman kültürüyle çok yakın ilişkisi olmasından kaynaklanmaktadır.
Öküz simgesi Türk kültüründe her ne kadar önemli bir yere sahip olsa da, bu durum dile pek yansımamıştır. Türkçede öküz ile ilgili deyimler genel olarak yavaş hal hareket içeren durumlar ve laftan sözden anlamayan insan için kullanılmıştır.
Öküz’ün Şamanizmle Bağlantısı
Eski Türk kültüründe avlanmaya çıkıldığında, eğer o gün öküz avlanırsa akşam mutlaka atalara ve vurunlan öküze saygı olarak şölen düzenlenmiştir. Bu şölen aslında Şamanizm açısından çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü eski Türk inanışında hayvana ve doğaya çok büyük saygı duyulduğu için, hatta çoğu doğa simgesi ve hayvanlar kutsal ruh olarak kabul gördüğünden dolayı, vurulan ve tüketilen hayvana da insanların yaşamsal faaliyetlerini devam ettirmesini sağladığı için kutsal şölen düzenlenmiş, çeşitli teşekkür sözleri söylenmiştir. Ayrıca kurban edilen veya avlanan öküzün kuyruğundan tuğ yapılmıştır. Tuğ ve davul hakimiyetin simgesi olduğu için de Türk hakanı birisine beylik verirken tuğ ve davul göndermiştir. Bu açıdan bakıldığında, öküzün kutsal bir hayvan olduğu ve Türk hakanları tarafından saygı gösterme aracı olarak kullanıldığı söylenebilir. Aynı zamanda öküz, eski Türk kültüründe şamanın hayatı boyunca ona yardım eden en iyi ruhlu hayvanlardan birisidir. Öküzün iyi bir ruha ve ulvi güçlere sahip olduğuna inanıldığı için de kurt yakalamaya çıkıldığı zaman, öküzün kuşa veya geyiğe dönüştüğüne inanılmıştır. Yine şaman kültürününe göre, yerüstü ve yer altı suları hakiminin binek hayvanı öküzdür. Şamanın da gökyüzü ve yer yüzü arasında gidip gelirken ki kullandığı binek hayvanı yine kanatlı bir öküzdür.
Efsanelerde ve Hikayelerde “Öküz”
Eski Türk kültüründeki hikayelerde öküz konuşabilen bir hayvandır. Sahibine sürekli yardım eden ve tehlikeli durumlarda da sahibini koruyup, sihir yapabilen bir varlıktır. Burada da görüyoruz ki öküz, Türk kültüründe konuşabilmesinden ötürü hem biraz insanlaştırılmış, hemde sihir yapabilmesinden dolayı da kutsallığı arttırılmış bir varlıktır. Sadece şamana yardımcı olan iyi ruhlu bir hayvan değil, kendisi de neredeyse ulvi güçleri olan bir varlık haline gelmiştir. Oğuz Kaan efsanesinde, Oğuz Kaan doğduktan sonra gücünü ve heybetini pekiştirmek için, ayakları öküz ayağına benzetilmiştir. Bu ifade aynı zamanda öküzün gücünden ve heybetinden Türklerin etkilendiğinin ve yanlızca Türk Kaanlarının benzetilebileceği bir hayvan olduğunun göstergesidir. Evrenin yaradılışı hikayelerinden birinde ise, “Arzı Taşıyan Öküz” efsanesi bulunmaktadır. Tanrının Firdevs ırmağında uçmağından indirdiği kırk bin ayaklı ve kırk bin boynuzlu öküzün boynuzlarına dünyayı yerleştirdiği söylenmiştir.
Çince ve Türkçede İçinde “Öküz” Geçen Deyimler
休牛归马(xiū niú guī mǎ)休(durmak)牛(öküz)归(dönmek)马(at): Bu deyim, iki tarafın ortaklığının bitmesi anlamına gelmektedir. Türkçede ise anlam benzerliği neredeyse aynı olan bu deyim ise, “öküz öldü ortaklık bozuldu”. Fakat Türkçedeki deyim olumsuz durumlarda kullanılır, Çincedeki deyim ise olumlu veya olumsuz her durum için kullanılabilir.
对牛弹琴(duì niú tán qín)对(karşı)牛(öküz)弹(çalmak)琴(müzik aleti): Bu deyimin anlamı, karşı tarafın anlattığınız bir şeyi anlamaması, boşa konuşma manasına gelmektedir. Türkçede de bu deyimle tamamen aynı anlamı taşıyan deyim ise, “öküzün trene baktığı gibi”dir. Anlam ve durum açısından tamamen aynıdır.
水牛过河(shuǐ niú guò hé)水(su)牛(öküz)过(geçmek)河(nehir): Bu deyimin anlamı, ortaya çıkmak keşfedilmek demektir. Ama asıl önemli noktası Çincede öküzün ve suyun kültürel anlamı çok iç içe olduğu için öküz ve su simgesinin de bir arada kullanıldığı çok fazla deyim vardır. Bu deyimin hikayesi de yukarıda anlatılan “Su Öküzü” efsanesine dayanmaktadır. Türkçede ise kültürel farklılıktan dolayı ortaya çıkmak ile ilgili veya öküz-su ilişkisine dair deyim bulunmamaktadır.
牛角挂书(niú jiǎo guà shū)牛(öküz)角(boynuz)挂(asmak)书(kitap):Çok ve hızlı çalışmak manasına gelen bir deyimdir. Çin kültüründe öküz çalışmakla bağdaştırıldığı için, çalışkanlık ve öküz ilişkisini barındıran çok fazla deyim bulunmaktadır. Türkçede ise tam tersi olarak yavaş iş yapmak manasına gelen “öküz arabası gibi” deyimi vardır.
Dil açısından bakıldığında, Çincede öküz deyimlerinin kullanımı kültürel anlamıyla bazı yönlerden benzerlik gösterse de, Türkçede öküz deyimlerinin kullanımı kültürel anlamıyla uyuşmazlık göstermektedir. Bunun sebeplerinden birisi, zaman içerisinde toplumsal simgelerin anlamlarının dönüşümü ve günlük hayattaki kavramların yön değiştirmesiyle açıklanabilir.
Kaynakça
陈静. 汉语动物成语研究[D].西安外国语大学,2016
商务印书馆辞书研究中心.新华成语词典第二版[M]. 商务印书馆出版社,2015
李胜兰 . 析汉语动物成语.语文学利[J].广西民族大学,2011:73
韦梦琦 .壮泰民族民间传说中的牛崇拜文化比较研究[J].广西社会主义学院,2018:4
唐慧明. 汉泰动物成语文化因素对比研究[D].天津师范大学, 2014
Ali Püsküllüoğlu. Türkçe Deyimler Sözlüğü[M].Arkadaş Yayinlari,2017
Bahaeddin Ögel. Türk Mitolojisi Birinci Cilt[M].Milli Eğitim Basimevi,1971
Dr.Fatih Balcı.Türk Kültür Tarihinde Boğa-Öküz[M].Hiper Yayin,2019
Mehmet Hengirmen.Deyimler Sözlüğü[M].Engin Yayinevi,2007
Şükrü Öztürk.Türk Kültüründe Aslan.Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi[J],2019
Turgay Kabak,Fatih Köksal.Yazılı Kaynaklar ve Anlatılar Işığında Türk Mitolojisi[M]Çanakkale:Paradigma Akademi Yayın Dağıtım, 2021
Yrd.Doc.Dr.Yasar Coruhlu.Turk Sanati’nda Hayvan Sembolizmi[M].Seyran Kitap,1995
Wolfram Eberhard. Çin Simgeleri Sözlüğü. Kabalcı Yayinevi,2000