Fed, piyasa beklentilerine paralel davranarak federal fon faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4.50-4.75’e yükseltti. Fed, bu faiz artırımı ile birlikte son 6 toplantıdır faiz artırım kararı almış oldu. Banka daha önce faizi 4 kez 75 puan ve aralık ayında 50 baz puan artırmıştı. Piyasa bu açıklamayı beklediği için söz konusu artırımı fiyatlamıştı. 

Piyasanın asıl sorguladığı, Fed’in faiz artırımlarına devam edip etmeyeceğiydi. Piyasa, Fed mart ayında faiz artırımını pas geçer ve hatta yıl sonuna doğru da faiz indirimi yapabilir beklentisine sahipti.

Bu beklenti hem borsalara hem de emtialara yarıyordu. Faiz artırımı demek, bu piyasalarda satış baskısı ve doların değer kazanması anlamına geliyor. O zaman da ABD enflasyonu global ekonomiye atıyor ve kendisi enflasyonu düşürebiliyor. Çünkü dolar bazında fiyatlar düşüyordu. Faiz artırımı olmayacağı beklentisi ise doları zayıflatıyor ve enflasyon için tehdit oluşmasına neden oluyordu.

Gelen açıklamalara baktığımızda; faiz artırımının oy birliği ile alındığı, faiz artırımlarına da devam edileceği vurgusunun yapılacağı ifade edildi. 

KONTROLLÜ PİYASA İMAJI 

FOMC toplantısı sonrasında Powell açıklamasında; “Daha yavaş hızla faiz artırımı bize hedeflerimize doğru ilerlemeyi daha iyi değerlendirme imkanı veriyor” diyerek, bundan sonra 25 baz puan artırım olabileceğinin de sinyalini verdi. Böylece enflasyon düşüşünde 2 hedefine uygun hareketler olana kadar faiz artışının devam edeceği vurgusunu da yapmış oldu. 

Bu esnada piyasalarda ilginç hareketler gördük. ABD’de faiz vadeli kontratları Fed’in bu yıl içinde faiz indirimi yapacağını fiyatlıyordu ve aralık sonu için faiz beklentisi Fed kararı öncesinde olduğu gibi yüzde 4,486 seviyesindeydi. Bu durum çok ilginç; çünkü açıklama, geleceğe yönelik beklentilerde bozulmaya yol açmamıştı. 

Şimdilik açıklama sonrası piyasada gelebilecek bozulma, bir şekilde vadeli kontratlarla durdurulmuş görünüyor. Bu durum açıklamalara göre pek de normal değil. Kontrollü bir piyasa imajı vermiş oldu.

Powell konuşmasında, mart ayında önlerine gelecek verilere bakılacağının altını çizdi. Böylece verilere göre politikalar tekrar gözden geçirilecek. Ancak yıllık 2 enflasyon hedefine göre hâlâ çok yüksek sayılan enflasyon nedeniyle nerede duracağını enflasyonun seyri belirleyecek gibi görünüyor. Kendileri de hâlâ gelecekle ilgili net bir tahmine sahip olmadıklarından her veri geldiğinde durumu tekrar değerlendirecekleri mesajı veriyorlar.

FAİZ İNDİRİMİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Bu açıklamalardan görülen şudur; ABD güçlü dolar istemeye devam ediyor. Piyasa beklentileri nedeniyle zayıflayan dolar, faiz artırımlarına devam açıklamalarını getirmiş gibi. Dolar güçlü olmazsa enflasyon tekrar artışa geçebilir. Faiz artırım furyasına katılmayan ECB nedeniyle Euro/dolar paritesinin 1’in altını denediğini unutmayalım. O zaman Avrupa’da enflasyon rekor kırmaya başlamıştı. Kur artışlarının bizde de nelere yol açtığını hep birlikte gördük.

Önümüzdeki süreçte ABD’nin doları güçlü kılmak için her türlü fırsatı değerlendirmeye çalışacağını düşünüyoruz. Ancak altına geçiş bu oyunu zorluyor.

Şimdilik enflasyon talebi nedeniyle agresif faiz artışları gelmese de faiz indirimlerinin henüz söz konusu olmayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz.

(İTO HABER)