TCMB, finansal kesim dışındaki firmaların 2023 Eylül ayı döviz varlık ve yükümlülüklerini açıkladı. Böylece reel sektörün liraya dönme eğiliminin ne durumda olduğunu, dış kaynak bulup bulamadığını ve borçları ile ilgili gelişimi rahatlıkla görebiliyoruz.

Eylül 2023 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirildiğinde; Ağustos 2023 verilerine göre varlıklar 1.642 milyon dolar azalırken, yükümlülükler 2.198 milyon dolar azalmıştır. Net döviz pozisyonu açığı ise 75.007 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve Ağustos 2023 dönemine göre 556 milyon dolar azalmıştır. Bu durumda reel sektörün net borç ödediği, yeni finansmanla borç stokunu artırmadığını görebiliyoruz. Buradaki döviz pozisyon açığı sakın sizi yanıltmasın. Alınan borçlar var, ancak bu borçla yapılan yatırımın geri dönüş projeksiyonu eksik. O yüzden uzun vadeli pozisyon her zaman eksi olmaya devam edecektir.

LİRALAŞMADA BAŞARILI OLURSAK

Asıl önemli olan kısa vadeli pozisyondur. Döviz trendinin aşağı yönde olduğu zamanlarda sadece 1-2 milyar dolar döviz pozisyon fazlası olan reel sektörün Eylül 2023 döneminde kısa vadeli varlıkları 150.122 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükleri 84.612 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 65.511 milyon dolar olarak gerçekleşerek, Ağustos 2023 dönemine göre 1.492 milyon dolar azalmıştır. Azalma, uygulanan politikaların sonuç vermeye başladığını gösteriyor olabilir. Ancak rakam hâlâ çok yüksek. Kaldı ki, azalan kısım borç ödemesine de gitmiş olabilir. Çünkü net borç ödeyicisi durumunda bir yapı var.

Kısa vadeli döviz pozisyon fazlası olan finansal kesim dışındaki kuruluşlar Türk Lirası’na döndükleri takdirde, Fitch notumuzu yükseltecektir. Diğer bir deyişle, liralaşmada ne kadar başarılı olursak o kadar not artırımına yakın olacağız gibi duruyor.

REEL SEKTÖRÜN DIŞ BORÇLANMASI

Reel sektörün dış finansman imkanlarına baktığımızda şunu görüyoruz: Eylül 2023 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler, Ağustos 2023 dönemine göre 730 milyon dolar artarken, uzun vadeli olanlar 1.040 milyon dolar azalmıştır. Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 1.496 milyon dolar azalırken, uzun vadeli krediler 392 milyon dolar azalmıştır. 

Dolayısıyla yurt dışından alınan krediler vadelerine bakılmaksızın azalmıştır. Yurt içerisinde ise uzun vadeli kredi kapamasına rağmen daha az olmak kaydıyla kısa vadeli kredi kullandırımı olmuş görünüyor. Dolayısıyla reel sektör hâlâ dış borçlanma konusunda rahatlayabilmiş değil.

Bir yandan zorlaşan dış ticaret koşulları, bir yandan kur yansımalarının devam etmesi nedeniyle artan enflasyona paralel yükselen maliyetler, şirketleri daha da zorlayacak gibi duruyor. Artan jeopolitik riskler nedeniyle dış ticarette mevcut koşulları avantaja çevirecek stratejiler üretilmeli.

(İTO HABER)