7 bin 994 anne-çocuk çiftinden oluşan bir grubun araştırıldığı ve sonuçları Cuma günü halka açıklanan çalışmada, hamilelik sırasında depresif belirtiler gösteren annelerin çocuklarına daha sonra KGB tanısı konma olasılığının dört kat daha fazla olduğu bulundu.
KGB, çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan, meydan okuma, itaatsiz ve düşmanca davranışlarla karakterize edilen bir davranış bozukluğu. Avustralya'da her 10 çocuktan birinde bir noktada bu bozukluğun teşhis edildiği ve erkek çocuklarda görülme olasılığının iki kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
Curtin Üniversitesi'nden araştırmanın yazarı Dr. Berihun Dachew Cuma günü Xinhua'ya verdiği demeçte, perinatal depresyonun çocuklarda bir dizi nörogelişimsel ve zihinsel sağlık durumuyla bağlantılı olduğu daha önce belirlenmiş olsa da, "çocuklarda KGB riski daha önce belirlenmemişti". Dachew, "Yaptığımız çalışmada, perinatal depresyonun çocuklarda KGB ile ilişkisini, çocukların gelişiminin dört ayrı noktasında inceledik: 7, 10, 13 ve 15 yaşları" dedi ve bu sayede, ekibin çocuklarda durumun yıllar içinde nasıl ilerlediğini gözlemleme fırsatı bulduğunu da sözlerine ekledi. Araştırmacıların bulduğu şey, doğum sırasında ve sonrasında çocuğun annesinde görülen depresif dönemlerle doğrudan bağlantılardı. Dachew, çalışma sonucunda belirli zihinsel sağlık sorunlarına karşı "ortak bir genetik yatkınlık" olduğu söylenebilse de, çevrenin muhtemelen baskın faktör olmaya devam ettiğini belirtti.
Avustralya Sağlık ve Refah Enstitüsü'nün bir raporuna göre, yaklaşık 5 anneden 1'i hamilelik sırasında ve sonrasında bir tür depresyona giriyor. Bu durum genç ve ekonomik sıkıntıları olan kadınlarda daha da sık görülüyor. Nihayetinde bu çalışma ile anne depresyonunu tanımlamak ve yönetmek için bir sebep daha ortaya çıkmış oldu. Dachew, daha fazla çalışma ile bu tür depresif semptomlardan muzdarip kadınlara ve daha sonra bunun sonraki etkilerine maruz kalmış olabilecek çocuklarına yönelik daha iyi ve daha erken tedaviler sağlanmasını umduğunu belirtti. Dachew, "Yani, erken müdahale ve tedavi önemli ve çalışmamız KGB'nin gelişiminde rol oynayan değiştirilebilir temel risk faktörlerine ışık tutuyor" diye konuştu.