Xi konuşmasında, “50 yıl önce düzenlenen 26. BM Genel Kurulu Toplantısı’nda 2758 sayılı karar ezici çoğunlukla onaylandı. Kararla birlikte Çin Halk Cumhuriyeti BM’deki bütün haklarına yeniden kavuştu ve Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti Çin’in BM’deki tek meşru temsilcisi olarak tanındı. Bu, Çin halkının ve aynı zamanda dünya halklarının bir zaferidir.” dedi.
“Çin halkının BM sahnesine tekrar dönmesi Çin ve dünya için büyük önem taşıyor”
Xi, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin BM’deki meşru konumuna yeniden kavuşması, hem dünya, hem de BM için önemli bir olay. Bu, dünyadaki barış yanlısı ve adalet savunucusu bütün ülkelerin ortak çabalarının bir sonucu. Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Çin halkının BM sahnesine yeniden çıkması, Çin ve hatta dünya için büyük ve derin bir önem taşıyor.” diye konuştu.
“Çin son 50 yılda barışçıl şekilde kalkındı ve insanlığa mutluluk kazandırdı”
Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Çin Halk Cumhuriyeti'nin BM'deki meşru konumuna yeniden kavuşmasından bu yana geçen 50 yılın, Çin’in barışçıl bir şekilde kalkındığı ve insanlık için mutluluk yarattığı bir dönem olduğunu kaydetti. Xi, bu 50 yılda Çin halkının değişen durumlar karşısında Çin’in ilerleme yolundan hiç şaşmadığını, dünya halklarıyla dayanışma ve işbirliğini güçlendirerek uluslararası adaleti koruduğunu ve dünya barışı ile kalkınmasına önemli katkılarda bulunduğunu belirtti. Çin halkının bu 50 yılda ayrıca BM’nin otoritesini ve konumunu koruyarak, çok taraflılığı hayata geçirdiğine dikkat çeken Xi, Çin ile BM arasındaki işbirliğinin gün geçtikçe derinleştiğini söyledi.
“Çin halkı çok taraflılığa daima sadık”
Çin halkının öteden beri BM’nin otoritesi ile konumunu koruduğuna ve çok taraflılığı hayata geçirdiğine dikkat çeken Xi, Çin ile BM arasındaki işbirliğinin gün geçtikçe derinleştiğini söyledi. Xi, “Çin, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi olarak sorumluluklarını ve görevlerini yerine getiriyor; BM Tüzüğü’nün amacına ve ilkelerine sadık kalıyor ve BM’nin uluslararası işlerdeki kilit rolünü muhafaza ediyor.” ifadelerini kullandı. Çin’in siyasi anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi çağrısında bulunduğunu vurgulayan Xi, Çin’in BM barış koruma misyonlarına 50 binden fazla personel gönderdiğini, BM’ye en çok aidat ödeyen ve BM’nin barış koruma misyonları için en çok bütçe payı ayıran ikinci ülke olduğunu dile getirdi.
“Çin uluslararası insan hakları davasına büyük katkılarda bulunuyor”
Xi konuşmasında, “Çin her zaman BM Tüzüğü ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhuna uyarak, insan haklarının evrenselliğini Çin’deki somut koşullarla birleştirip, insan haklarını geliştirme konusunda çağın akımına uyan ve Çin’e özgü olan bir yol izliyor. Böylece, hem Çin’de insan haklarının ilerletilmesine, hem de uluslararası insan hakları davasına büyük katkılarda bulunuyor.” ifadelerine yer verdi.
“İşbirliği, dışa açılma, karşılıklı yarar ve ortak kazanç ilkeleri izlenmeli”
Xi, “Tarihin genel eğilimine uymamız gerek. Zıtlaşmak yerine, işbirliğini güçlendirmeliyiz. Ülkenin kapısını dışarıya kapatmak yerine, dışa açılmayı genişletmeliyiz. Sıfır toplamlı oyunlar başlatmak yerine, karşılıklı yarar ve ortak kazanç ilkesinde ısrar etmeliyiz. Bütün hegemonyacı anlayışlara, güç siyasetine, tek taraflılığa ve ticari korumacılığa karşı çıkmalıyız.” diye konuştu.
“İnsanlığın ortak değerleri yaygınlaştırılmalı”
Barış, kalkınma, adalet, hakkaniyet, demokrasi ve özgürlükten oluşan insanlığın bütün ortak değerlerinin güçlü bir şekilde yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Xi, “Barış ve kalkınma, ortak davamız; adalet ve hakkaniyet ortak hayalimiz; demokrasi ve özgürlük ise ortak hedefimizdir. Çeşitlilik, insanlık medeniyetinin bir cazibesi olmanın yanı sıra, dünya kalkınmasına canlılık ve dinamizm sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Medeniyetler nitelik bakımından değil, özellik ve yöresellik bakımından farklıdır. Medeniyetler ancak iletişimle kaynaşabilir ve kaynaşma yoluyla ilerleyebilir.” diye konuştu.
“Ülkelerin kalkınma yolunun uygunluğu ancak kendi koşullarıyla ölçülebilir”
Xi, “Bir ülkenin kalkınma yolunun uygunluğunu ölçebilmek için, o yolun ülkenin kendi koşullarına uyup uymadığına, çağın gelişme eğilimini takip edip etmediğine, ekonomik büyümeyi ve toplumsal ilerlemeyi sağlayıp sağlayamadığına, halkın yaşam koşullarını iyileştirip iyileştiremediğine, toplumun istikrarını koruyup koruyamadığına, halkın desteğini kazanıp kazanmadığına ve insanlığın ilerlemesine katkı yapıp yapmadığına bakılmalı.” dedi.
“İnsanlığın kader ortaklığını oluşturmak için adımlar atılmalı”
Xi, “İnsanlık, bir bütündür ve dünya da bir yurttur. Hiçbir kişi ve hiçbir ülke, başkalarından ayrı kalamaz. İnsanlar el ele vererek, insanlığın kader ortaklığını oluşturmak için ilerleyip, birlikte güzel bir gelecek yaratmalı.” şeklinde konuştu.
“Ülkeler ortak çıkarlar oluşturmalı ve sorumlulukları ortaklaşa üstlenmeli”
Xi, insanlık için kader ortaklığı inşasının hızlandırılması konusunda farklı sosyal sistemlere, ideolojilere, tarihe, kültüre ve kalkınma seviyelerine sahip bütün ülkelerin, uluslararası ilişkilerde ortak çıkarlar araması, bu çıkarları birlikte muhafaza etmesi ve sorumlulukları ortaklaşa üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
“Halka öncelikte ısrar edilmeli”
Ancak halklar için gerçekleştirilen kalkınmanın anlamlı olduğuna, ve sadece halka dayalı kalkınmanın bir dinamizme sahip olduğuna dikkat çeken Xi, dünya ülkelerinin halklara öncelik vererek, daha nitelikli, verimli, adil, sürdürülebilir ve güvenli bir kalkınma gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti. Xi, herkesin katıldığı ve herkesin faydalandığı bir kalkınma ortamı oluşturulmasıyla, kalkınma sonuçlarından bütün ülkelerin ve halkların faydalanmasının sağlanmasının önemine işaret etti.
“Küresel sorunların çözümü için ülkeler arasındaki işbirliği güçlenmeli”
Xi, insanlığın karşılaştığı sınamalarla mücadele etmek ve küresel sorunları çözebilmek için ülkeler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Xi, “Bölgesel anlaşmazlıklar, iklim değişikliği, siber güvenlik, biyoçeşitlilik güvenliği gibi küresel sorunlar, yalnızca daha kapsayıcı küresel yönetişim sistemlerinin, daha etkili çok taraflılık mekanizmalarının ve daha aktif bölgesel işbirliklerinin kurulmasıyla çözüme bağlanabilir.” dedi.
“BM’nin yetkinliği ve konumu savunulmalı”
Xi, “BM’nin yetkinliği ve konumunu kararlılıkla savunarak, çok taraflılığı gerçek anlamda hayata geçirmeliyiz. İnsanlığın kader ortaklığı oluşumunun hızlandırılması için güçlü bir BM’ye, reformlara ve küresel yönetişim sistemine ihtiyaç var. Dünya ülkeleri, BM’nin merkezinde bulunduğu uluslararası sistemi, uluslararası yasalar temelinde oluşturulan uluslararası düzeni ve BM Tüzüğü’nün amaç ile ilkelerine dayanılarak oluşturulan uluslararası ilişkilerin temel normlarını savunmalı. Çin, bütün ülkelerle müzakere, beraber inşa ve paylaşım fikirleriyle yeni işbirliği yolları keşfederek, yeni durumda daha zengin yöntemlerle çok taraflılığı hayata geçirmeye hazır.” şeklinde konuştu.
“BM’nin barışı ve kalkınmayı ilerletme rolü desteklenmeli”
Cumhurbaşkanı Xi, uluslararası kuralların bazı ülkeler veya ülke grupları tarafından değil, BM’ye üye 193 ülke tarafından ortaklaşa hazırlanması ve uluslararası kurallara bütün üye ülkelerin uyması gerektiğine, bu konuda herhangi bir istisna olmadığına işaret etti. Xi, BM’nin barışı ve kalkınmayı ilerletme rolünün desteklenmesi için bütün ülkelerin ortak çaba harcaması gerektiğini dile getirdi.
“Çin, barışçıl kalkınma, reform, dışa açılma ve çok taraflılık yolu izleyecek”
Xi, “Yeni tarihi başlangıç noktasında Çin, barışçıl kalkınma yolunu izleyerek, dünya barışını daima ilerletecek, reform ve dışa açılma yolunu izleyerek, küresel kalkınmaya daima katkılarda bulunacak ve çok taraflılık yolunu izleyerek, uluslararası düzeni daima savunacak.” diye konuştu. Xi son olarak, “Bizler el ele vererek, dünyanın sürdürülebilir barışçıl kalkınmasını gerçekleştirmek ve insanlığın kader ortaklığı oluşumunu hızlandırmak için çaba harcamalıyız.” dedi.