Türkiye-Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Başkanı İhsan Beşer, kısa bir süre önce Xinhua ile yaptığı söyleşide, Çin'in pandemi sürecinde şeffaf olduğunu ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu diğer ülkelerle bilgi paylaştığını vurguladı. Çin'in SinoVac Kovid-19 aşısının 3 milyon dozluk ilk partisinin Türkiye'ye Aralık ayında ulaştığını hatırlatan Beşer, Türkiye'nin Çin aşılarını satın alma kararının Çin'e ve bu ülkenin ürünlerine güvenini yansıttığını söyledi.
Türkiye ve Çin Kovid-19 ile mücadelede birbirlerine destek olmayı sürdürüyor. Salgının erken safhalarında Türk halkı bağışlarıyla Çin'e yardım eli uzattı. Daha sonra Çinli tıp uzmanları koronavirüsle mücadeledeki uzmanlıklarını video konferanslar aracılığıyla Türk meslektaşlarıyla paylaştı. Beşer sözlerine şöyle devam etti: "İki ülke ilişkileri karşılıklı güvene dayanır ve kalıcıdır. İlişkilerimizin önümüzdeki dönemde yeni boyutlara ulaşmasını hedefliyoruz."
Beşer, "İki ülke ilişkilerinin 50 yılının kutlanacağı bu yılı bir vesile olarak kullanmak istiyoruz" diyerek Türkiye'nin 2021'in ikinci yarısında Kuşak ve Yol inisiyatifi ülkeleri ve şirketleri için büyük bir toplantıya ev sahipliği yapmayı planladığını ekledi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 2018'de 23,6 milyar ABD dolarına ulaşan Türkiye ile Çin arasındaki ticaret, 2019'da 21 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Beşer, 2020'de ticari ilişkiler açısından en önemli gelişmelerden birinin Türk ihraç mallarını Çin'e taşıyan trenin geçen ay Çin'in kuzeydoğusundaki Xi'an'a varması olduğunu kaydetti. Xi'an Uluslararası Ticaret ve Lojistik Parkı'na göre İstanbul'dan 4 Aralık'ta, 10,4 milyon yuan (yaklaşık 1,59 milyon dolar) değerinde ürün yüklü 42 konteyner ile ayrılan yük treni, 8.693 kilometre yol kat etti.
Beşer, "Bu proje bizi çok sevindiriyor ve önümüzdeki dönemde seferlerin sayısının artmasını bekliyoruz" diye ekledi. Dernek başkanı, pandemi döneminde küresel lojistik kesintiye uğramış ve ticaret azalmışken yeni demiryolu güzergahının karşılıklı ticarette "yeni bir dönemin habercisi" olduğunu vurguladı. Beşer'e göre böyle bir ortamda kara güzergahları, sınır ötesi mal ve hizmet akışında daha da önemli hale geldi.