Kovid-19'un "sosyal açıdan kritik hastalık"tan çıkarılarak "genel olarak tehlikeli hastalık" olarak yeniden sınıflandırıldığı Danimarka'da, 10 Eylül'den itibaren neredeyse tüm kısıtlamalar kaldırıldı. "Artırılmış hazırlıklar içeren bir günlük yaşam" başlıklı raporda, salgının daha kritik bir aşamaya geçmesi durumunda sarf edilen çabaların hızla artırılması savunuluyor.
Buna ek olarak, uzman grup, Kovid-19'a karşı uzun vadeli strateji oluşturulurken, "ulusal kapanmalardan mümkün olduğunca kaçabilmek için" salgın kontrolü, ekonomi, refah ve halk sağlığı arasında denge kurulmasını tavsiye etti. Raporda, "Yeni ve endişe yaratma potansiyeli daha fazla olan virüs varyantları ortaya çıkabilir ve Kovid-19'un diğer solunum yolu enfeksiyonları ile etkileşim halinde olması, özellikle önümüzdeki kış aylarında halk sağlığı için tehdit haline gelebilir" denildi.
Uzman grup, delta varyantının "önümüzdeki yıllarda Danimarka'da koronavirüs ile yaşamak zorunda kalınacağını" açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Oxford Üniversitesi'nde viroloji profesörü olan grup üyesi Astrid Iversen, "Büyük olasılıkla Danimarka dışında yeni varyantların ortaya çıkmasından" endişe etmek için nedenler bulunduğunu, "bu nedenle hem dördüncü hem de beşinci dalgaya karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini" söyledi.
Son 24 saat içinde, Devlet Serum Enstitüsü'nce (SSI) 370 yeni Kovid-19 enfeksiyonu ve üç ölüm kaydedildi ve böylece ulusal çapta toplam vaka sayısı 353.431'e ve ölenlerin sayısı ise 2.617'ye yükseldi. SSI, Danimarka nüfusunun yüzde 75,7'sinde, bir başka deyişle 4.437.113 kişide aşı sürecine başlandığını ve nüfusun yüzde 73,6'sının tam olarak aşılandığını bildirdi.
