Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlığı'nı Ağustos ayında yürütecek olan Hindistan'ın BM Büyükelçisi T.S. Tirumurti, ABD güçlerinin ani çekilmesi nedeniyle ülkenin durumu derin endişe yaratırken Güvenlik Konseyi'nin Afganistan'da bir barış gücü konuşlandırmayı düşünmediğini söyledi. Tirumurti Pazartesi günü gazetecilere verdiği demeçte, "Şu anda sanırım müzakerelerin nasıl şekil alacağına bakıyoruz. Şu anda müzakerelerin, barış müzakerelerinin, olumlu sonuç vermesini umuyoruz. Aynı zamanda askeri bir çözüme başvurulmamasını umuyoruz" dedi ve şöyle devam etti: "Şu anda odaklanılan yer burası. Afganistan'da bir barış gücü konuşlandırılmasını düşünme noktasına geldiğimizi sanmıyorum." Hindistanlı diplomat, Afganistan'daki durumun Güvenlik Konseyi'nin tüm üyelerini derinden endişelendirdiğini de kaydetti. Tirumurti, şiddetin arttığı, kadın, çocuk ve azınlıkların sistematik olarak hedef alındığı Afganistan'da geçtiğimiz günlerde Herat'taki bir BM yerleşkesine saldırı gerçekleştiğini söyledi. Tirumurti, "Aslında Güvenlik Konseyi'nin Afganistan'daki bu konuları çok gecikmeden ele almasını bekliyorum" dedi. Birleşmiş Milletler'in Afganistan'da barış gücü bulunmuyor. Afganistan'daki BM Yardım Misyonu ise siyasi bir misyon niteliğinde.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Sözcüsü Stephane Dujarric Pazartesi günü yaptığı açıklamada, küresel örgütün Afganistan'daki BM personelinin güvenliği konusunda ciddi değerlendirmeler yaptığını söyledi. Dujarric, "Çalışanlarımızın güvenliğini son derece ciddiye alıyoruz. İster Afganistan'da isterse doğası gereği faaliyet gösterdiğimiz aşırı şiddetin yaşandığı başka bir bölgede olsun, (güvenlik) değerlendirmelerimizi düzenli olarak yapıyoruz" dedi. Dujarric, "Nihayetinde, BM personelinin korunması sorumluluğu yerel makamlara aittir. Ancak Birleşmiş Milletler de gerekli önlemleri alıyor" dedi ve şöyle devam etti: "Yerel yetkililerle birlikte çalışıyoruz. Biz de kendi önlemlerimizi alıyoruz. Gelişmeler ışığında gerekli önlemleri alacağız." Dujarric, Afganistan'daki Güvenlik Konseyi'nden farklı bir yetki veya daha güçlü bir yetkinin sadece BM çalışanları için değil, Afganistan halkı için de yararlı olup olmayacağı sorusuna, "Siyasi bir çözümün gerçekleşmesi, şiddetin son bulması için asıl yararlı olacak şeydir, son yıllarda başta Afgan kadınları ve Afganistan'daki azınlıklar olmak üzere tüm Afganların insan hakları kazanımlarını dikkate alan siyasi bir anlaşmaya varılmasıdır" yanıtını verdi.
