Seul Merkez Bölge Mahkemesi, Ağustos 2013'te mahkemeye ihtilafın çözümü için dilekçe veren 12 davacının her birine Japonya'nın 100 milyon won (91.200 ABD doları) tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Böylece ilk kez bir mahkeme, Japonya'nın, üstü kapalı bir ifadeyle "rahatlatıcı kadınlar" olarak adlandırılan mağdurlara tazminat ödemesine hükmetmiş oldu.
Tazminat davası Ocak 2016'da Seul mahkemesine gönderildi. Japon hükümeti resmi olarak dava dilekçesini almayı reddederken, ilk duruşma geçen yıl Nisan ayında yapıldı. Mahkeme kararda, davacıların aşırı, hayal bile edilemeyecek zihinsel ve fiziksel acıya maruz kaldıklarını, çektikleri acıların telafi edilmediğini belirterek sanığın yasadışı eylemlerinin kanıtlar, ilgili materyaller ve tanıkların ifadeleriyle doğrulanabildiğini bildirdi. Kararda tazminat tutarının 100 milyon won'un üzerinde bir seviyede belirlenmesinin makul olacağı ifade edildi.
Japonya, bir devletin yabancı mahkemelerde hukuk davalarından muaf tutulmasına izin veren yargı dokunulmazlığı nedeniyle davanın düşürülmesi gerektiğini savundu. Ancak Güney Kore mahkemesi, söz konusu yasadışı eylemlerin, Japon İmparatorluğu tarafından sistematik ve yaygın bir şekilde kasıtlı olarak işlenen insanlığa karşı suçlar olması nedeniyle muafiyetin bu davaya uygulanamayacağını ifade etti. Tarihçilere göre, çoğu Kore Yarımadası'ndan yüz binlerce Asyalı kadının Pasifik Savaşı öncesinde ve sırasında Japon birlikleri için kaçırılarak, zorlama ve kandırma yoluyla seks kölesi haline getirildi.