Filistin Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve İsrail Maliye Bakanı Avigdor Lieberman'ın duruşunun, "Filistin davasını tasfiye etmeyi amaçlayan tek taraflı İsrail tedbirlerinin bir parçası" olduğunu belirtti.
Açıklamada İsrailli yetkililerin, "Filistin devletinin topraklarındaki yerleşim yerlerini genişletme emellerini gizlemeye yönelik" sahte bahanelerle Filistin liderlerini suçladığı dile getirildi. Bennett'i "barış düşmanı" olmakla suçlayan açıklamada, " (Bennett) yerleşimcilerin, konseylerinin ve örgütlerinin bakış açılarını temsil etmektedir; bu da Filistin halkına karşı kışkırtıcı kampanyalara yol açmaktadır" denildi. "İsrail'in kışkırtmaları; Filistin halkına, onların meşru haklarına ve liderlerine karşı siyasal bir savaş ve saldırıdır" denilen açıklamada, "Bu politika, anlaşmazlığın çözüm sürecine etki edecektir" ifadeleri yer aldı.
Açıklamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ve Rusya, ABD, Avrupa Birliği ve BM'den oluşan Uluslararası Dörtlü'ye "İsrail'in siyasal tavırlarının sonuçlarına karşı hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme" çağrısı yapıldı. ABD'nin desteğiyle İsrail ile Filistinliler arasında yürütülen doğrudan barış görüşmeleri dokuz ayın ardından, İsrail yerleşimleri ve 1967 sınırlarında kurulacak bir Filistin devletinin tanınması konusundaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle 2014'te sona ermişti.
1967'deki Arap-İsrail Savaşı'nda Filistinlilerin üzerinde hak iddia ettiği Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü işgal eden İsrail, o zamandan beri bu bölgeleri kontrol altında tutuyor. Yahudi yerleşimleri, uluslararası toplumun çoğunluğu tarafından uluslararası hukukun ihlali olarak görülüyor.