İki ülkenin küresel ekonominin yüzde 40'ından fazlasını oluşturduğunu kaydeden Brende, kısa süre önce Çin Haber Servisi'ne (CNS) verdiği mülakatta Paris Anlaşması'nın uygulanması konusunda Çin-ABD işbirliğinin önemine dikkat çekti.
Çin'in karbondioksit emisyonlarını 2030'dan önce en üst düzeye çıkarma ve 2060'tan önce karbon nötr olma taahhüdünü "iddialı" ve "gerçekçi" hedefler olarak nitelendiren WEF Başkanı, düşük karbonlu ekonomiye geçişin hem Çin hem de dünyanın geri kalanı tarafından gelecek yıllarda gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çin'in yoksulluğun azaltılması yönündeki başarılarından övgüyle söz eden Brende, şimdi önemli olanın kapsayıcı büyüme ile güvenli kalkınmayı sürdürmenin yollarını bulurken, aynı zamanda da ekonomik büyümeyi sera gazı emisyonundaki artıştan ayrıştırmak olduğunu ifade etti. Brende, "Çin'in bu ikilemle olduğu kadar bu ayrışmayla da başa çıkacağından eminim, çünkü geçmişte başka zorluklarla da başa çıkabilmiş bir ülke" diye konuştu.
WEF Başkanı, iklim değişikliğiyle mücadelenin yanı sıra çevre kirliliğiyle mücadele, biyoçeşitliliğin korunması ile ticaret gibi alanlarda da küresel işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısı yaptı ve "İleriye gitmenin tek yolu aynı gemide olduğumuzun ve işbirliği yapmamız gerektiğinin farkına varmak" notunu düştü.
Ticaret konusunda da limanlar, demiryolları ile karayollarına yönelik yetersiz yatırımların durumunu değiştirme ve ileriye dönük olarak Dünya Ticaret Örgütü'nün müzakere kolunu güçlendirme çabalarında bulunma çağrısı yapan Brende, "Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin geçtiğimiz yıllarda ticaret cephesinde yaşanan çıkmazı kırma konusunda çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum" diye konuştu.