Çin ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yılı kutlanırken, uzmanlar, özellikle ticaret ve ekonomide iki ülke arasındaki işbirliğinin ivme kazandığını söyledi. Asya Pasifik Araştırmaları Merkezi Direktörü Selçuk Çolakoğlu, Xinhua'ya verdiği demeçte, "Çin ve Türkiye arasında ikili ilişkiler hep istikrarlı bir şekilde gelişti, 2010 yılında stratejik işbirliği ilişkisinin kurulmasından bu yana geçen son on yılda da ikili ilişkiler ivme kazandı" dedi. Çolakoğlu, "Çin, özellikle son beş yılda çeşitli alanlardaki alışveriş ve işbirlikleriyle Türkiye için vazgeçilmez bir ticaret ortağı haline geldi" diye konuştu. Ocak ayında yayınlanan "Dünya Düzeninde Çin-Türkiye İlişkileri" kitabının yazarı Çolakoğlu, her iki ülkenin de Afrika ve Ortadoğu'daki ülkelere ulaşma çabalarını koordine etmeye çalıştığını kaydetti.
Çolakoğlu, "Çin ve Türkiye, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin kalkınmasına destek olmak ve katkıda bulunmak amacıyla G20 ülkeleriyle ortak bir strateji geliştirmek için ciddi çalışma yürütüyor" dedi. Çin-Türkiye ticaret hacmi 2020 yılı itibariyle yaklaşık 24 milyar ABD dolarına ulaştı ve Kovid-19 salgını sırasında bile artışını sürdürdü. Son yıllarda Xiaomi, Oppo ve Vivo gibi Çinli akıllı telefon üreticileri, İstanbul'a ve çevresine doğrudan yatırımlar yaparak binlerce kişi için istihdam yarattı. Ankara merkezli düşünce kuruluşu Boğaziçi Asya Araştırmaları Merkezi'nden Mustafa Aydoğan, ikili ilişkilerin dayanıklılığının ve iki ülke arasındaki ortak değerlerin pandemi sırasında açıkça ortaya çıktığını söyledi. Aydoğan, "Pandemiye karşı sürdürülen işbirliğini, Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) dahilinde yapılacakların bir örneği olarak görmeliyiz. Bu, bize bu iddialı projede ikili ve çok taraflı işbirliğinin nasıl ilerlediğine dair bir fikir veriyor" dedi. Çin, pandeminin başlangıcında ölümcül virüsle ilgili bilgilerini Türk bilim insanlarıyla paylaştı. Türkiye, aşılama çalışmalarını Çin'in Sinovac aşısını kullanarak başlattı ve BioNTech aşısı ile genişletti.
Aydoğan, KYG'nin bir "karşılıklı işbirliği" anlamına geldiğini ve altyapıya en çok yatırım yapan ülkelerin bu girişimden en çok fayda sağlayacak olan ülkeler olduğunu da sözlerine ekledi. Aynı düşünceyi dile getiren Çolakoğlu da Ankara'nın KYG içindeki ulusal altyapı yatırımlarını artırmasının kendisi için faydalı olacağını söyledi. Ortak bir vizyonun parçası olarak, Türkiye'nin Çin'e ihraç edilen ürünleri taşıyan ilk kargo treni Aralık 2020'de hizmete girdi ve 2021'de yük treni sayısı arttı. İstanbul merkezli Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Başkanı Akkan Suver, KYG'nin Çin-Türkiye ilişkilerinin gelişimini destekleyeceğine dair duyduğu güveni dile getirdi. Suver, Çin-Türkiye ilişkilerinin 50. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada, "KYG, ilişkilerimizin geleceği için bir fırsat ve umut ışığı oluşturuyor" dedi. Suver, dünyadaki mevcut durumun, Çin'in insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir toplum oluşturma taahhüdünün ne kadar doğru olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Bugünlerde hiçbir devletin kendi başına ayakta kalamayacağını belirten Suver, ulusların daha iyi ve çatışmasız bir gelecek için birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.