Politika

Çin Cumhurbaşkanı Xi, ABD Başkanı Biden ile telefonda görüştü

Abone Ol

BEİJİNG, 28 Temmuz (Xinhua) -- Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping Perşembe akşamı, ABD Başkanı Joe Biden ile Biden'ın talebiyle telefonda görüştü. İki devlet lideri samimi bir iletişim kurdu ve Çin-ABD ilişkilerinin yanı sıra ortak çıkarları ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulundu.

Xi, bugünün dünyasında çalkantı ve dönüşüm eğilimlerinin yayıldığına ve kalkınma ve güvenlik açıklarının büyüdüğüne dikkat çekti. Değişim ve düzensizlikle karşılaşan uluslararası toplumun ve dünyanın dört bir yanındaki halklar, Çin ile Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya barışının ve güvenliğinin desteklenmesinin yanı sıra küresel kalkınma ve refahını teşvik edilmesinde öncü rolü üstlenmesini bekliyor. Bu Çin ve ABD'nin iki büyük ülke olarak sorumluluğudur.

Xi, Çin-ABD ilişkilerine stratejik rekabet olarak yaklaşmanın ve onu böyle tarif etmenin yanı sıra Çin'i en önemli rakip ve en ciddi uzun vadeli zorluk olarak görmenin Çin-ABD ilişkileri yanlış algılamak ve Çin'in kalkınmasını yanlış okumak olacağının ve iki ülke halklarını ve uluslararası toplumu yanlış yönlendireceğinin altının çizdi. Her iki tarafın her düzeyde iletişimi sürdürmeye ve var olan iletişim kanallarını ikili işbirliğini teşvik etmek için kullanmaya ihtiyacı var.

Küresel ekonominin çok sayıda zorlukla karşı karşıya olduğunu kabul eden Xi, Çin ile Amerika Birleşik Devletleri'nin makroekonomik politikaların koordinasyonu, küresel endüstriyel ve tedarik zincirlerinin istikrarının sürdürülmesi ve küresel enerji ve gıda güvenliğinin korunması gibi önemli meselelerde iletişimi sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Tedarik zincirlerini temel yasalara aykırı olarak birbirinden koparma veya ayırma girişimleri ABD ekonomisinin canlanmasına yardımcı olmayacaktır. Bunlar sadece dünya ekonomisini daha savunmasız hale getirecektir.

Xi, bölgesel sıcak noktalarda gerginliğin azaltılması, dünyanın bir an önce Kovid-19'dan kurtulmasına yardımcı olunması, stagflasyon ve resesyon risklerinin azaltılması ve özünde Birleşmiş Milletler'in olduğu uluslararası sistemi ve uluslararası hukukun üzerine inşa edilen uluslararası düzeni korumak için her iki tarafın da çalışması gerektiğini söyledi.

Xi, Çin'in Taiwan sorunundaki ilkeli tutumuna ilişkin ayrıntılar da verdi. Taiwan sorununun tarihsel bağlamının, Taiwan Boğazı'nın her iki tarafının tek ve aynı Çin'e ait olduğu gerçeğinin ve statükonun son derece açık olduğunu vurguladı.

Üç Çin-ABD ortak bildirisinin her iki tarafın siyasi taahhütlerini somutlaştırdığını ve Tek Çin ilkesinin Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temelini oluşturduğunu söyleyen Xi, Çin'in Taiwan'ın bağımsızlığını" amaçlayan ayrılıkçılığa karşı olduğunu ve "Taiwan'ın bağımsızlığı" güçlerine herhangi bir şekilde asla mahal vermeyeceğini sözlerine ekledi.

Xi, Çin hükümetinin ve Çin halkının Taiwan konusundaki duruşunun tutarlı olduğunu ve Çin'in ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğünü kararlı biçimde korumanın 1,4 milyardan fazla Çinlinin kararlı iradesi olduğunu söyledi.

Halkın iradesine karşı gelinemeyeceğini ve ateşle oynayanların halk tarafından yok edileceğini söyleyen Xi, ABD'nin bu konuda zekice davranacağını sözlerine ekledi.

Xi ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'ni Tek Çin ilkesine saygı duymaya ve üç Çin-ABD ortak bildirisini hem sözlü hem de fiili olarak uygulamaya çağırdı.

Biden ise dünyanın kritik bir dönemde olduğunu söyledi ve ABD-Çin işbirliğinin sadece iki ülkenin halklarının değil tüm ülkelerin halklarının yararına olduğunu sözlerine ekledi.

Biden, Amerika Birleşik Devletleri'nin karşılıklı anlayışı güçlendirmek, yanlış anlamalar ve yanlış hesaplamalardan kaçınmak için Çin ile açık bir iletişim hattını sürdürmeyi umduğunu, iki ülkenin çıkarlarının buluştuğu alanlarda Çin ile birlikte çalışacağını ve aynı zamanda farklılıkları uygun biçimde yöneteceğini söyledi.

Biden ayrıca, ABD'nin tek Çin politikasının değişmediğini ve değişmeyeceğini ve ABD'nin "Taiwan bağımsızlığını" desteklemediğini yineledi.

İki lider ayrıca Ukrayna krizi de dahil olmak üzere çeşitli konularda görüş alışverişinde bulundu. Xi, Çin'in ilkeli duruşunu yineledi.

Her iki lider de çağrılarını samimi ve derinlemesine olarak gördü. İletişimde kalmayı kabul ettikleri gibi iki ekibe iletişimi ve işbirliğini sürdürmeleri talimatı verdiler.