Xinhua

Avustralya'nın nesli tükenmiş Tazmanya Kaplanı, 'geri getirme' projesiyle yeniden yaşama dönebilir

SİDNEY, 8 Mart (Xinhua) -- 80 yıldan uzun bir süre önce ortadan kaybolan Avustralya'nın simge hayvan türlerinden birisi olan Tazmanya Kaplanları bir "geri getirme" (de-extinct...

Abone Ol

SİDNEY, 8 Mart (Xinhua) -- 80 yıldan uzun bir süre önce ortadan kaybolan Avustralya'nın simge hayvan türlerinden birisi olan Tazmanya Kaplanları bir "geri getirme" (de-extinction) projesi kapsamında hayata geri döndürülebilir.

Melbourne Üniversitesi Epigenetik Profesörü Andrew Pask, halk arasında Tazmanya Kaplanı (veya Tazmanya Kurdu) olarak bilinen thylacine'in bir kez daha yaşama döndürülebilmesi için gerekli teknolojileri geliştirmek amacıyla Thylacine Entegre Genetik Restorasyon Araştırma (TIGRR) laboratuvarı projesini kısa bir süre önce başlattı. Pask Xinhua'ya, "Tazmanya kaplanı başından beri bende tutku olmuştur" dedi. "Öylesine şaşırtıcı bir hayvan ki, bir kurda benziyor ama bir kangurununki gibi kesesi var. Çocukken hayatta kalan son hayvanın (tazmanya kaplanının) Hobart Hayvanat Bahçesi'nde çekilmiş siyah beyaz görüntülerine baktığımı ve nasıl büyülendiğimi hatırlıyorum." Yaşam boyu süren bu hayranlık, Pask'ı hızla gelişmekte olan nesli tükenmiş hayvanların geri getirilmesi alanına çeken nedenlerden biri olmuş.

Bu arşiv fotoğrafında Avustralya'nın Sidney kentindeki Avustralya Müzesi'nde 1866'dan beri korunan dişi Tazmanya Kaplanı yavrusu görülüyor. (Fotoğraf: Avustralya Müzesi/Xinhua aracılığıyla)

Bu, kaynakların nesli tükenen hayvanların geri getirilmesindense mevcut olanların korunması için harcanmasının daha iyi olup olmadığını sorgulayan bazı yorumcuların etik ve mali endişeler dile getirdiği bir bilim alanı. Bazıları, thylacine gibi bir yırtıcı hayvanın ekosisteme yeniden dahil edilmesinin çevredeki hayvanlara zarar verip vermeyeceği sorusunu soruyor. Ancak Pask, yırtıcı hayvanların "besin zincirinde kendilerinden daha zayıf ve hasta hayvanları yediklerini ve bunun da bu hayvanların daha sağlıklı ve daha güçlü bir popülasyona sahip olması demek olduğunu" söyleyerek bu tür projelerin faydalarının dezavantajlarından daha fazla olduğunu savunuyor.

Pask, "Uç yırtıcının ortadan kalkması birçok olumsuz etkiye yol açtı. Bu, Tazmanya canavarlarının, nesillerini neredeyse yok eden bir yüz tümörü hastalığına yakalanmalarında da görülebilir" diyerek şunu ekliyor:

"Tazmanya habitatı büyük ölçüde aynı kaldı ve bu thylacine'in geri getirilmesi için mükemmel bir ortam sunuyor. Bu yüzden onun geri getirilmesinin ekosistemin tamamına fayda sağlaması muhtemel."

Grafik resimde Tazmanya Kaplanı yavrusunun iskeletleri görülüyor. (Fotoğraf: TIGRR Lab/Xinhua aracılığıyla)

Pask, bilim ekibinin şimdiye dek en büyük başarısının, "esas olarak bir thylacine'in nasıl yapılacağı konusunda bir şablon sunan" thylacine genom dizilemesinin yapılması olduğunu söylüyor. Bu gen haritasına dayanarak, yaşayan en yakın keseli hayvan olan yağ kuyruklu dunnart'tan kök hücreler elde ettiler. Pask bundan sonraki adımın iki cinsin gen haritalarını karşılaştırarak farklı olup olmadıklarını görmek ve ardından dunnart hücresine giderek hücre kodunu thylacine DNA koduna döndürecek şekilde "düzenlemek" olduğunu söylüyor.

Pask, "10 yıl içinde thylacine ile tasarlanmış bir hücre elde edeceğimiz ve bu hücreden de canlı hayvanın tamamını yaratmaya hazır hale geleceğimiz konusunda iyimseriz" diyerek şöyle devam etti: "Hedefmiz thylacine'i geri getirmek, ancak kaydettiğimiz ilerlemeleri diğer keselilerin de Tazmanya kaplanıyla aynı kaderi paylaşmasına engel olmak amacıyla hayvan yetiştirme programlarına yardımcı olmak için koruma bilimine de uygulayacağız."

1936 tarihinde çekilen bu arşiv fotoğrafında Avustralya'nın ada eyaleti Tazmanya'daki Hobart Hayvanat Bahçesi'nde son thylacine (Tazmanya Kaplanı) görülüyor. (Fotoğraf: Harry Burrell/Avustralya Müzesi/Xinhua aracılığıyla)

Pask, geçtiğimiz günlerde Tazmanya kaplanlarının yeniden canlandırılması için 5 milyon Avustralya doları (yaklaşık 3,7 milyon ABD doları) veren yardım kurumu Wilson Family Trust'ın desteği olmadan bu projenin mümkün olmayacağını söyledi. Pask'ın, bu projenin ardından çok büyük başka planları da var. Pask planlarından bahsederken, "Bence mamutlar harika olur, hem yaşadıkları ortamın dengelenmesinde de büyük rol oynadılar" diyor.