TAŞKENT, 18 Mayıs (Xinhua) -- Eski zamanlarda Orta Asya'daki insanlar, "Kadim Hive kentini bir kez görebilmek için bir kese altın vermeye hazırım" derdi. Yılların eskitemediği güzelliğiyle göz dolduran Özbek kenti Hive'deki antik İçan Kale kompleksinin tarihi 2,500 yıl öncesine dayanıyor. Çin ve Özbekistan'ın ortaklaşa üstlendiği restorasyon çalışmaları sayesinde, bu antik kentin özgün ihtişamı, zengin kültürüyle dünyayı büyülemeye devam ediyor. Özbekistan'ın Harezm bölgesinde yer alan İçan Kale kompleksi, 1990 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındı. 2014 yılında Hive'nin korunması ve restorasyonu için birlikte çalışmaya karar veren Özbekistan ve Çin, Emir Tura Medresesi ve Hasan Murad Kuşbeyi Camii'nin restorasyonuna odaklandı. Proje, 2019 yılında tamamlandı.
Orta Asya'daki İslam mimarisinin simgesi olan kadim Hive kentini birçokları eşsiz bir "yaşayan antik kent" olarak görüyor. Çünkü bu kentin sakinleri nesiller boyu burada yaşamaya devam ederek kentteki değişimlere ilk elden tanıklık etmiş. Kentin sakinlerinden Barno Karimova, "Eski şehir zaman içinde hasar gördü. Burada yaşayan biri olarak hasarlı binaları her gördüğümde kalbim sızlıyor. Çinli uzmanların Hive'ye gelerek ortak restorasyon çalışmaları yürüteceğini duyduğumda kulaklarıma inanamadım ve çok mutlu oldum" dedi.
Özbekistan'ın Hive kentindeki tarihi binalar görülüyor, 29 Nisan 2023. (Fotoğraf: Xinhua)
Eski kentin ortak restorasyonu projesinden bahseden Özbekistan Bilimler Akademisi'ne bağlı Bilimi Destekleme Merkezi Müdür Yardımcısı Abdullayev Masharib Saydamatovich, projenin son derece zorlayıcı olduğunu ve derinlikli bilimsel çalışma gerektirdiğini dile getirdi. Saydamatovich, Çinli uzmanların projenin başlangıcında Hive'nin özgün görünümüne ilişkin ayrıntılı bir çalışma yürütüp buna uygun bir restorasyon planı hazırladığını söyledi. Saydamatovich, Emir Tura Medresesi'nin restorasyonunun aşamalar halinde yürütüldüğünü ve ilk olarak binanın temelinin incelendiğini ve çöküş nedenlerinin analiz edildiğini belirtti. Çinli uzmanlar, modern teknolojinin kullanımını gerektiren restorasyon çalışmalarında geleneksel teknik ve yerel malzemeleri de kullandı.
Çinli kültürel kalıntı restorasyonu uzmanları, eski binaların özgün görünümünü değiştirmeksizin, geleneksel teknik ve malzemelerden yararlanarak yerel kültürel özelliklere tamamen saygılı davrandı. "Restorasyon çalışmalarında Çinli uzmanlarla çalışmaktan son derece memnuniyet duydum" diyen bölge sakini Komil Olimov, "Antik kentin kalıntılarına büyük özen gösteren Çinli uzmanların çalışkanlığı beni çok etkiledi. Onlarla çalışırken samimiyetlerini ve ülkemin kültürüne yönelik hassasiyetlerini hissettim. Onlara minnettarım ve saygı duyuyorum" ifadelerini kullandı. Bağımsız Özbek uzman Gulshada Urazalieva, ortak restorasyon projesinin Özbekistan'la Çin arasındaki kültürel işbirliğini simgelediğini söyledi. Urazalieva, "Çinli uzmanların olağanüstü çalışmaları, Özbekistan'da toplumun her kesiminden büyük takdir topladı. Bu proje çerçevesinde Özbekistan'ın kadim kültürel kentlerinin tarihi ihtişamlarını sergileyebilecek olmasından dolayı son derece memnunum" dedi.