Üniversite yeni tahlilin, kanser türlerini, kalp ve karaciğer hastalıklarını, iltihap ve bağışıklık sistemi sorunlarını tespit etmek için kullanılan biyopsi ve diğer invaziv testlerin yerini almasının amaçlandığını söyledi.

Ağrının yanı sıra biyopsi her vakada etkili değil çünkü her zaman hastalıklı hücreye ulaşamayabiliyor ve bazen sadece hastalığın geç evresinde yapılabiliyor. Kandaki DNA segmentlerinin incelenmesine dayanan mevcut kan testi yöntemleri, bir hastalığın varlığını teşhis edebilse de hastalığın türünü, yerini ve aşamasını belirleyemiyor.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti, M çiçeği salgınına karşı aşılama kampanyası başlattı Kongo Demokratik Cumhuriyeti, M çiçeği salgınına karşı aşılama kampanyası başlattı

Bununla birlikte, Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, Kudüs İbrani Üniversitesi araştırmacıları, hastalığın veya tümörün türünü, yerini ve hastalığın evresini belirleyebilen invazif olmayan bir yöntem geliştirdiler. Yöntem aynı zamanda, aynı kanserli tümörden muzdarip hastalar arasındaki farklılıkları da tanımlıyor. Böylece her hasta için özel tedavilerin de yolu açılıyor.

Yeni yöntem sadece ölü hücrelerden kaynaklanan kandaki DNA'yı incelemekle kalmıyor, aynı zamanda hücrelerin dokusunu ve bu hücrelerde daha önce aktif olan genleri de tespit ediyor. Ölü hücrelerdeki tüm aktif genleri bir defada tespit eden yöntem, çok çeşitli hastalıkları ve farklı evrelerini de tek bir tahlilde teşhis edebiliyor. Araştırmacılar, "Bu rutin kan tahlili sık sık gerçekleştirilebilir. Böylece doktorlar hastalığın ilerlemesini sürekli olarak takip edebilirler" dedi.

Editör: İRFAN KARSLI