"Bir trafik polisi gibi hareket etmeliyim ve tıkanıklık yaşanan noktaları açmalıyım" diye devam eden Luo, "Aksi takdirde ilerleyen süreçte hastalanabilirsiniz" diye ekliyor. Üniversitesi'nden mezun olmasının ardından sekiz yıl önce Türkiye'ye gelmiş ve İstanbul'un Anadolu yakasında bir muayenehane açmış. O günden bu yana, derinin altındaki sinirleri uyarmak için küçük iğneler kullanılan bir Çin metodu olan akupunkturun yanı sıra bitkisel ilaçlar ve Çin masajı ile hastalarını tedavi ediyor. Kliniğinde Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Buraya ilk geldiğimde birçok hastamın ağrıları için ameliyatı düşündüğünü gördüm" diyen Luo, "Ancak Çin'de vakaların çoğunu hastalık aşamasına gelmeden masaj ve akupunktur ile çözüyoruz" dedi.
Luo'ya göre Türkler, geleneksel Çin tıbbının arkasında yatan kültür ile felsefe hakkında daha fazla şey öğrenirlerse, hastalıklarını tedavi ederken bu yöntemleri tercih etmede daha rahat olabilir. Türk hastalarının çoğunlukla obezite, sigara bağımlılığı ve özellikle de migren tipi baş ağrıları ile fıtık sancılarından şikayetçi olduğunu söyleyen Luo, Türk halkını bilgilendirmek ve geleneksel Çin tıbbıyla ilgili sorularına cevap vermek için antik bir Çin tıp kitabı olan Huang Di Nei Jing'i (Sarı İmparator'un İç Hastalıkları Kanunu) Çince'den Türkçe'ye çeviriyor. Bu klasik kitap, geleneksel Çin tıbbının felsefesini, tanı yöntemlerini, tedavisini ve hastalıkların önlenmesine dair metotları da kapsayan zengin bir bilgi birikimi içeriyor. Luo, tedavilerinde iyileştirici güçleri olan bazı doğal bitkileri de kullanıyor. Codonopsis ve Udihindi gibi bitkilerin tohumlarını Çin'den getirmiş ve bazılarını terasında yetiştirmeye başlamış. Luo'ya göre, yaklaşan pandemi sonrası dönemde Çin ile Türkiye arasında çok sayıda kongre ve çalıştay düzenlenecek ve geleneksel Çin tıbbının Türkler arasındaki bilinirliği daha da artacak.
Türk uzman Ceyhun Dündar, Geleneksel Çin Tıbbı'nın 2015'ten sonra Türk yetkililerin, Türk uzmanların bu yöntemi muayenehanelerinde uygulamasına izin vermesinin ardından tanındığını söylüyor. Dündar, altı yıldır İstanbul'da tamamlayıcı tıp üzerine çalışıyor. İstanbul'un Avrupa yakasındaki kliniğinde migrenden muzdarip bir hastasının başına akupunktur iğneleri yerleştiren Dündar, bu sırada Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Uzmanlıkları 5 bin yıl öncesine dayanan Çinli doktorların deneyimleri bizim için inanılmaz önemli. Bunun yanı sıra onlardan geleneksel Çin tıbbının felsefesini öğrenmek de paha biçilemez" diyor. Dündar, yaşamsal hayat enerjisine yönelik "yin ve yang" anlayışının, vücudun içinde görünmez ve elle tutulamaz bir şey olması açısından Türkler için alışılmadık olduğunu ifade ediyor.
Dündar ayrıca, antik Çin felsefesinde "yin ve yang"ın ikicilik teorisini açıkladığını ve zıt güçlerin nasıl birbirlerini tamamladıkları, bağlantılı oldukları ve hayatın tüm döngülerinde yaygın olarak kullanılabileceğini ifade ettiğini söyledi. "Bu anlamda Çinli doktorlarla birlikte çalışabilmek ve işbirliği yapmak Türk uzmanların en büyük avantajlarından biri" diyen Dündar, pandemi sonrası dönemde Çin'e gitmeyi ve geleneksel Çin tıbbıyla ilgili daha fazla bilgi edinmeyi dört gözle beklediğini belirtti.