İnsan bedeninde çeşitli tiplerde yağ var. Kahverengi yağ, vücut için dahili bir ısıtıcı gibi çalışıyor, vücut ısısını korumaya yardımcı oluyor. Bebekler de ısı üretmek için bol miktarda kahverengi yağa sahip bir şekilde doğuyor. Bedenimizdeki yağların çoğuysa insanlar fazla kalori aldığında oluşan beyaz yağ.
Son yıllarda yeni keşfedilen bej yağ, popüler bir araştırma konusu oldu. Bej yağın mitokondri sayısı yüksek ve kalorileri daha kolay yakabiliyor. Daha da önemlisi, insanlar yetişkinlik döneminde daha çok kahverengi yağ yakıyorlar ama belli hormonlara ve düşük sıcaklıklara karşı bej yağ üretmeye de devam edebiliyorlar. Çin'in Sun Yat-sen Üniversitesi'nden araştırmacılar, önceki çalışmalarında sitokin adı verilen bağışıklık sinyal moleküllerinin bej yağ üretimini düzenlemede rol oynadığını bulmuştu.
PLOS Biology dergisinde yayımlanan yeni araştırmada ise, araştırmacılar interlökin-25 (IL-25) adı verilen bir sitokin türüne odaklandılar. IL-25 seviyelerinin artırılmasının, düşük sıcaklıkların ve hormon uyarımının etkilerini taklit ederek farelerin daha fazla bej yağ üretmesine neden olabileceğini buldular.
Araştırmacılar, IL-25'in makrofaj adı verilen bağışıklık hücrelerini düzenlemek için diğer iki sitokin türü ile etkileşime girdiğini ortaya çıkardı. Makrofajlar daha sonra bej yağ oluşumunu teşvik etmek için bej yağ dokusu içinde bir nörotransmitter üretimini artırdı. Araştırmacılar daha sonra, yüksek yağlı diyet uygulayan farelere IL-25 verdi. Bu, farelerin başarılı bir şekilde kilo vermelerine ve insülin fonksiyonlarını korumalarına yardımcı oldu. Araştırmacılar, sonuçların IL-25'in bej yağ üretiminde kilit bir rol oynadığını ve artan IL-25 sinyalinin obezite için potansiyel bir tedavi olabileceğini gösterdiğini söylüyor.