SİDNEY, 21 Aralık (Xinhua) Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde Salı günü yayınlanan bulgular, kuyruklu yıldızların yaydığı yeşil ışığın, güneşe yaklaştıkça ışığa tepki veren kararsız bir element olan dikarbonun sonucu olduğu teorisini doğruladı. Teori ilk olarak 1930'larda ortaya çıkmış olsa da dikarbonun kararsız doğası nedeniyle bilim insanları şu ana kadar testler yapamamıştı. UNSW'de kimya profesörü olan, çalışmanın kıdemli yazarı Timothy Schmidt, "bir vakum odası, birçok lazer ve güçlü bir kozmik reaksiyon" kullanarak testleri gerçekleştirmeyi başardıklarını söyledi. Schmidt, "Önce bir şişede saklanamayacak kadar reaktif olan bu molekülü yapmak zorunda kaldık" dedi ve ekledi: "Bu çarşıdan satın alınabilecek bir şey değil." Schmidt, "Bunu, perkloretilen veya C2Cl4 olarak bilinen daha büyük bir molekülü alarak ve klor atomlarını (Cl) yüksek güçlü bir UV lazerle patlatarak yaptık" diye konuştu.
Deneyin tam olarak kurulması dokuz ay sürdü, ancak ekip sonunda bir laboratuvarda dikarbonun parçalanmasını simüle etmeyi başardı ve kuyruklu yıldızların yeşil parıltısının bu yüzden çıktığını kanıtladı. Schmidt, "Bir bilmeceyi çözmüş olmak son derece tatmin edici" dedi. Deney ayrıca, fotodisosiasyon olarak da bilinen, dikarbonun güneşten gelen UV ışınları tarafından parçalanması sürecinin çok hızlı gerçekleştiğini ve bu yüzden ışığın kuyruklu yıldızın kuyruğuna ulaşamadığını gösterdi. Kuyruk genellikle beyaz bir sis olarak görünüyor. Schmidt, Dünya'da dikarbonu inceleyebilme başarısının yeni keşif yolları açacağını söyledi.
Schmidt, "Dikarbonun ömrünü ve yıkımını anlayarak, kuyruklu yıldızlardan ne kadar organik maddenin buharlaştığını daha iyi anlayabiliriz" dedi. "Bunun gibi keşifler bir gün diğer uzay gizemlerini çözmemize yardımcı olabilir." Çalışma hakkında yorum yapan, UNSW'den Astrobiyolog ve Jeolog Profesör Martin van Kranendonk, bunun ayrıca dünyanın nasıl oluştuğu ve nihayetinde yaşam koşullarının nasıl sağlandığı hakkında da yeni bilgilere yol açabileceğini söyledi. Van Kranendonk, "Dünya'nın erken zamanlarında yüzeyine ulaşan farklı karbon taşıyan moleküllerin bir kargaşası oluşmuştu, bu da çok daha karmaşık reaksiyonların gerçekleşmesine ve yaşamın oluşmasına yol açtı" dedi.