LONDRA, 22 Şubat (Xinhua) Başbakan Johnson, Pazartesi günü parlamentoda yaptığı konuşmada İngiltere'nin yasada kalan tüm yerel kısıtlamaları kaldıracağını ve 1 Nisan'dan sonra "Kovid-19 semptomları olanları, kişisel sorumluluklarını yerine getirmeye teşvik edeceklerini" söylemişti. Başbakan'ın açıklaması, insanların ofiste ya da restoranda aktif Kovid-19 taşıyıcısı olan kişilerin yanına oturabileceği anlamına geliyor. Araştırmalar, koronavirüsün insanların nefesinden gelen damlacıklar ya da bulaşıcı insanların etrafındaki havaya yayılan asılı tanecikler (aerosoller) yoluyla bulaşabileceğini gösteriyor. Bath Üniversitesi'nde biyofizik kimyageri ve aerosol bilimci olarak çalışan Adam Squires, iyi havalandırılmayan yerlerde maske takmamaları halinde virüsün insanlara bulaşabileceğini belirterek, "Bu kesinlikle olabilecek bir şey ve büyük ihtimalle dışarı çıktığınızda çokça yaşanacaktır" yorumunda bulundu.
Squires, kısa süre önce Xinhua'ya verdiği özel söyleşide, "Hastalığın yayılması açısından baktığımızda, nefes alırken veya konuşurken veya bağırırken ya da şarkı söylerken hava yollarımızdaki sıvılardan oluşan küçük damlacıklar salıyoruz. Kovid'le enfekteysek bu parçacıkların içinde virüs de olur ve duman gibi havada süzülmeye devam edecek kadar küçük olduklarından, başka biri tarafından solunabilirler. Ve virüs bu şekilde Omicron ile birlikte yayılır" ifadelerini kulandı. Omicron suşu olması halinde Kovid'e yakalanma riskinin daha fazla olduğunu söyleyen Squires, "Önceki varyantlara kıyasla Omicron olan biriyle aynı odada oturuyorsak risk daha fazla, bunun enfekte kişilerin daha fazla enfekte asılı tanecek salmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilmiyoruz" dedi. Aerosol bilimci, "Asılı taneciklerin içinde daha fazla virüs bulunabilir ya da enfekte olmak için çok fazla nefes almamız gerekmiyor olabilir. Şu anda bilmiyoruz" diye ekledi.
Koronavirüsü ya da Omicron varyantlarını grip olarak tanımlamayacağını kaydeden Squires, Omicron'un gripten ilk farkının çok daha bulaşıcı olması olduğunu söyledi ve "Yani hayatımız boyunca alıştığımız gribi belki bunca yılda bir olurduk. Kovid ise daha farklı. Birçok farklı etkisi var. Organların her birine neler yaptığını tam olarak bilmiyoruz, bu sebepten de kesinlikle griple aynı şey değil" ifadelerini kullandı. Koronavirüsü 1918'deki grip salgınıyla kıyaslayan Squires, "ardından gelen yıllarda sağlık açısından yarattığı kötü sonuçları hatırlamak gerek" dedi. 1918 grip salgını ve ardından Parkinson vakalarında yaşanan keskin artış arasında bir bağlantı olduğunu gösteren çalışmalara atıfta bulunan bilim insanı, "1918 pandemisinden 10, 20 veya 30 yıl sonra, Parkinson hastalığına yakalanan insanlar oldu" diye konuştu.
