ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD'nin dijital hizmet vergileri (DHV) konusundaki anlaşmazlık ortamında yaklaşık 1,3 milyar ABD doları değerindeki Fransız ürününe yönelik önerilen ek vergileri askıya almaya karar verdiğini duyurdu. Bazı Fransız ürünleri için ek yüzde 25 vergi, Fransa'nın önde gelen ABD teknoloji şirketlerini etkileyen DHV'lerine yanıt olarak Temmuz 2020'de açıklanmıştı ve Çarşamba günü yürürlüğe girmesi planlanmıştı.
USTR tarafından Perşembe günü yapılan yazılı açıklamada, "ABD Ticaret Temsilcisi, diğer 10 yetki alanında benimsenen veya benimsenmesi düşünülmekte olan benzer dijital hizmet vergilerine ilişkin devam eden soruşturma nedeniyle vergileri askıya almaya karar verdi. Bu soruşturmalar önemli ölçüde ilerlemiş olsa da, ticaretle ilgi atılabilecek adımlar konusunda henüz bir karara varılmadı" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Fransa DHV soruşturmasında vergi kararının askıya alınması, sürmekte olan tüm DHV soruşturmalarında koordineli bir tepkiyi getirecektir" denildi. Bu adımdan önce, ABD Çarşamba günü, Hindistan, İtalya ve Türkiye tarafından kabul edilen DHV'lerin Amerikan şirketlerine karşı ayrımcılık yaptığını iddia etmiş ancak gümrük vergileriyle ilgili herhangi bir adım atmamıştı. USTR'nin Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "USTR şu anda sonuçlara ilişkin herhangi bir tavır almıyor ancak mevcut tüm seçenekleri değerlendirmeye devam edecek" denilmişti.
Amerika Birleşik Devletleri, Haziran 2020'de Avrupa Birliği, Brezilya ve Hindistan'ın da aralarında bulunduğu ABD'nin 10 ticaret ortağı tarafından düşünülmekte olan DHV'ler hakkında 301. madde soruşturması başlatmıştı.
1974'te kabul edilmiş eski bir ABD ticaret yasası kapsamında yer alan ve 301. madde olarak adlandırılan mevzuat, ABD Başkanı'nın yabancı ülkelere tek taraflı gümrük vergisi veya başka ticaret kısıtlamaları uygulamasına izin veriyor. Küresel ticaret dünyası, ABD hükümetinin 301. maddeyi sıklıkla kullanmasının Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olacağından, çok taraflı ticaret sistemini zayıflatacağından ve dünya genelindeki tedarik zincirini bozacağından giderek daha fazla endişe duyuyor.
