Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısı

Abone Ol

Haziran ayından itibaren, değişen Hazine ve Maliye Bakanı ve TCMB Başkanı ile birlikte ekonomi politikasında liralaşma temelli Türkiye ekonomi modeli yerine ortodoks olarak kabul edilen politikalara hızlı bir dönüş yapıldı. Daha önce ucuz kaynakla üretimin desteklendiği ifade edilirken, yeni politikada pahalı kaynakla iç tüketim durdurulmaya çalışılıyor. Bu dönüş, yabancı yatırımcılar için son derece memnuniyet verici. Çünkü onlara daha yüksek faiz alma fırsatını veren bir modele geçilmiş oldu. 

TCMB, daha gerçekçi olduğu piyasanın bazı aktörlerince söylenen ve piyasa katılımcıları anketlerinden bile daha yüksek enflasyon beklentisini açıkladıktan sonra 1 ay içerisinde yıl sonu hedefi hemen yakalanıverdi. Böylece faizlerde ve aynı zamanda enflasyonda yukarı yönlü hareket de başlamış oldu. İlginç olan, batının istediği kurallarla çalışan bir ekonomi yönetimi gelmesine rağmen TL’nin anormal bir şekilde kabinenin açıklandığı gün yüzde 9, Haziran 2023’te de yüzde 30 civarında değer kaybetmesi tam bir ‘case study’ olarak tarihe geçti. Yabancı, değişimi sıcak karşılarken böyle bir kur hareketi taban tabana ters idi. Ancak nedeni konusunda herhangi bir soruşturma yapılmadı. 

YABANCI KURULUŞLARIN YORUMLARI

Zaman geçtikçe rating kuruluşları notu yükseltmese de görünümlerle oynayarak veya memnuniyetlerini ifade ederken, yabancı yatırım kuruluşları da olumlu açıklamalarda bulundu. Ancak hâlâ ne gelen var ne giden diyebileceğimiz kadar az yabancı işlem değişimi gördük.

Son zamanlarda gelen açıklamalarda, TL faizinin cazip seviyelere gelmeye başladığına ilişkin yorumları görüyoruz. Bu durum global ekonomik ortam müsait olduğu takdirde, en azından sıcak paranın TL pozisyon alma ihtimalini de artırıyor.

Gelelim son beklentilere… Morgan Stanley, Türkiye’de manşet enflasyonun mayıs ayında yıllık yüzde 73.5 ile zirve yaptıktan sonra aralık ayında yıllık yüzde 42.5’e gerileyeceğini öngördüklerini bildirdi. “Ocak ayında yapılacak güçlü bir asgari ücret artışı (varsayımımız yüzde 40), hizmet enflasyonundaki yapışkanlık ve OVP’de öngörüldüğü üzere potansiyel olarak daha yüksek kamu harcamaları, sıkılaştırma adımlarının etkileri geçene kadar enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacaktır” değerlendirmesini yapan Morgan Stanley, olumlu baz etkilerinin 2024’ün ikinci yarısında itibaren devreye gireceğini öngördü. “Politika faizinin yılın ilk yarısında yüzde 40’a ulaşması ve yılsonuna kadar o seviyede devam etmesi ve finansal koşulların sıkı kalması koşulu ile manşet enflasyonun 2024 sonunda yıllık yüzde 42.5’e gerilemesi ve reel GSYH büyümesinin yıllık yüzde 3.5 olmasını bekliyoruz” ifadelerini kulandı. 

FAİZ ARTIŞINA DEVAM

Bu beklenti, TCMB enflasyon raporuyla da örtüşüyor. Dolayısıyla enflasyonda Mayıs 2024’e kadar artış devam edecek ve yüzde 70’lerin üzerini gördükten sonra da baz etkisi nedeniyle düşmeye başlayacağı bekleniyor. Bu durumda faizlerde de Mayıs 2024’e kadar düşüş söz konusu olmaz. Aksine artırımlar devam edecek gibi görünüyor.

Societe Generale analistleri, kasım ayında TCMB’nin 250 baz puan artışla politika faizini yüzde 37.50’ye, yıl sonunda ise yüzde 40’a çıkaracağını öngörerek, faiz artırımlarının devam edeceği tahminimizle uyuşan bir açıklama yaptı.

Morgan Stanley ise TCMB’nin faizi 250 baz puan artırarak yüzde 37.50’ye çıkarmasını, Nisan 2024’te ise yüzde 40’a yükselteceğini öngördü.

Görüleceği üzere ortak kanaat, faizlerin yükselmeye devam edeceği ve TCMB politika faizinin yüzde 40 seviyelerine geleceği yönündedir. İşte bu noktadan sonra yabancı yatırımcının yavaş yavaş dövizden TL pozisyonu alarak, TL cinsi menkul kıymetlere girmeye başladığını görme ihtimali artıyor. Ancak temel koşul, global piyasa koşullarının elverişli olmasıdır. Bu arada ratinglerin yükseltilerek yatırım yapılabilir seviyeye getirilmemesi, AB fonlarının girişini engelliyor. Kaldı ki, gri listeden çıkmamız gerektiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından da ifade edildi.

Özetle, yabancı kuruluşlar olumlu yorumlar yapmaya devam ederken, yabancı sıcak paranın ülkemize girişi için henüz net bir ifade kullanmıyorlar. Hatta yerel seçimleri gözlemeyi tercih ettikleri görüntüsünü veriyorlar. 

Bakalım bundan sonra ne gibi değişiklikler olacak. Hep birlikte göreceğiz. 

(İTO HABER)