BAĞDAT, 21 Mart (Xinhua) -- 2003 yılının 20 Mart günü, sabahın erken saatlerinde Bağdat'ta aniden siren sesleri yankılanmaya başladı. Bağdat'ta çalışan Xinhua Haber Ajansı muhabiri Jamal Hashim Ahmed patlama seslerini duyar duymaz uydu hattı üzerinden Xinhua ofisine ulaşarak durumu bildirdi. Jamal'ın tam zamanında gönderdiği mesajla Xinhua, Irak Savaşı'nın başladığını dünyaya duyuran ilk medya kuruluşu oldu. Jamal, bir gazeteci olarak bundan gurur duyuyor. Iraklı gazeteci, "Bu atlatma haberin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Bu Çinli meslektaşlarımla işbirliğimizin ve sıkı çalışmanın sayesinde mümkün oldu" diyor.
Ancak ülkesinin yaşadığı yıkım ve vahşetten dolayı bir Iraklı olarak Jamal oldukça kederli. Xinhua muhabiri, "Ne yazık ki bu oldu ve benim o sırada bunu, ABD'nin ülkemi işgalinin halkıma yaşattığı acı ve ızdırabı dünyaya, özellikle Çin halkına duyurma imkanım vardı" diyor. Jamal 20 yıl boyunca, savaş nedeniyle neredeyse her gün gerçekleşen silahlı saldırılar, patlamalar ve intihar saldırılarının olduğu son derece güç ve tehlikeli koşullar altında Xinhua için çalışmaya devam etti. Bu güvensiz ortam nedeniyle, Jamal bazen günler boyunca ofiste gecelemek ya da evine farklı yollardan gizlice gitmek zorunda kaldı. "Bir defa 2006 yılında Bağdat'ın batısında minibüste giderken ABD kuvvetleri ile direnişçiler arasında çıkan çatışmada çapraz ateş altında kaldım. Havan mermileri ve makinalı tüfekler çok yakınımdan ateşleniyordu ve saklanma şansım yoktu. O an elimden gelebilen tek şey ne olacağını görmek için beklemekti" diyen Jamal, olay esnasında kendisi ile ABD kuvvetleri arasında 100 metreden az mesafe olduğunu hatırlıyor.
Irak Savaşı tahminlere göre 200.000 ila 250.000 sivilin ölümüne neden oldu. Savaşın başlangıcından bu yana Irak'ta sivillerin ölümü olağan hale geldi. 2006 yılında Irak'ın geneline yayılmış geniş çaplı mezhep çatışmaları binlerce sivilin ölümüyle sonuçlandı. 2014'te ise İslam Devleti, Irak topraklarının üçte birini ele geçirdi ve bu durum çok sayıda sivilin hayatına mal oldu. 2019'un Ekim ayından 2020'nin başlarına kadar Irak geneline yayılan protestolarda ise 500 kişi hayatını kaybetti. Bu olayların her biri Jamal'da duygusal iz bıraktı. Iraklı gazeteci yaşadıklarına ilişkin, "Benim ve diğer herkesin unutulmuş bir haberde bahsedilen ölü sayıları arasında yer almamız an meselesiydi" diyor. Geçen 20 yıl boyunca Jamal'ın hazırladığı haberlerin çoğu savaşa ilişkin oldu. Jamal için bu koşullarda çalışmanın en zor yanı doğru bilgiye ulaşabilmekti. Gerek Amerikalılar gerek diğer taraflardan kaynaklanan siyasi propagandalar da dahil olmak üzere her türden bilgi ortalıkta dolaşırken, Jamal ve mesai arkadaşları ellerine geçen her bilgiyi en ufak parçasına kadar doğrulamak ve farklı kaynaklardan kontrol etmek zorunda.
Jamal, "Tarihin akışına tanıklık ettim. Siyasal ve sosyal alanlar da dahil olmak üzere birçok düzeyde kökten değişiklikler yaşandı. Üstelik bu değişiklikler sadece benim ülkemde değil, Ortadoğu ve tüm dünyada etkili oldu. Bunlar, benim haberlerimin de büyük çoğunluğunu oluşturdu" diyor. Irak Savaşı'nın öncesinde Washington, Saddam Hüseyin hükümetinin kitle imha silahları bulundurduğunu ve El Kaide ile doğrudan bağlantıları olduğunu iddia etmişti. Ancak işgalin üzerinden yıllar geçmesine karşın ABD bu iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt bulamadı. Jamal'a göre Irak'ın işgali, ABD'nin tek taraflı ve sorumsuz davrandığını, küresel krizler karşısında barışçıl yolları kullanmadığını ortaya koymuş oldu. 2003 yılında daha iyi bir gelecek hayalleri kuran birçok Iraklı, ABD propagandası tarafından kandırıldıklarını fark ettiklerinde hayal kırıklığına uğradı.
"Savaştan önce, büyük ekonomik ve toplumsal sıkıntılara neden olan uluslararası yaptırımlara karşın, koşullar görece kontrol altındaydı, yani 2003 sonrasıyla karşılaştırıldığında çok daha iyiydi" diyen Jamal, 2003 öncesinde toplumun daha istikrarlı ve güvenli olduğunu, bunun da devletin sağlamlığına bağlı olduğunu ekliyor. Jamal o dönem insanların gıdaya erişimi ve istihdama katılımının daha kolay olduğunu kaydediyor. Jamal, işgali takiben Irak'ın siyasal kaosa gömüldüğünü ve Washington tarafından vaad edilen barış ve demokrasinin ulaşılabilir olmadığını söylüyor. Iraklı gazeteci, "İşgal aslında devlet sistemini yok etti ve Irak toplumunun yapısını büyük oranda parçaladı. Bu yüzbinlerce Iraklının toplu ölümüne neden olan, milyonlarcasını ise göçe zorlayan kaos ve mezhep çatışmalarının önünü açtı" diyor. Jamal, "Irak Savaşı'nın en büyük kaybedenleri, toplu katliamlar, terörizm, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzlukla boğuşmak zorunda kalan Irak'ın yoksul halkı oldu" ifadelerini kullanıyor.
Iraklı gazeteci, "ABD'nin Irak işgalinin yaşattığı felaketin yaralarını sarmak için hala zamana ihtiyaç var. Umarım böyle bir facia bir daha yaşanmaz" diye ekliyor.