Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Cuma günü Riyad'da düzenlenen 1. Çin-Arap Devletleri Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma, eşitlik ve karşılıklı yarar ile kapsayıcılık ve karşılıklı öğrenme"yi öne çıkaran Çin-Arap dostluğunun ruhu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Xi, Çin ve Arap devletlerinin uzun bir dostluk alışverişi geçmişine sahip olduklarını, eski İpek Yolu aracılığıyla birbirlerini tanıyıp dost olduklarını, ulusal kurtuluş için kendi mücadelelerinde sevinci ve kederi paylaştıklarını, ekonomik küreselleşme dalgasında kazan-kazan işbirliği yürüttüklerini ve değişen uluslararası ortamda hak ve adaleti savunduklarını belirterek tüm bunların Çin-Arap dostluğunun ruhunu beslediğini sözlerine ekledi. Dayanışma ve karşılıklı yardımlaşmanın Çin-Arap dostluğunun belirgin bir özelliği olduğunu söyleyen Xi, Çin ve Arap ülkelerinin birbirine güvendiğini ve kardeşçe bir dostluk kurduğunu sözlerine ekledi. Xi, Çin'in kendi temel çıkarlarını ilgilendiren konularda Çin ve Arap ülkelerinin birbirlerini sıkıca desteklediğini, ulusal yeniden gençleşme hayalini gerçekleştirmek için el ele çalışarak birlikte ilerleme kaydettiklerini ve Kovid-19 salgınıyla mücadelede birlikte cesurca rüzgar ve fırtınalara göğüs gerdiklerini söyleyerek geleceğe yönelik Çin-Arap kapsamlı işbirliği ve ortak kalkınmaya dair stratejik ortaklığın yıkılmaz olduğunu belirtti. Xi, eşitlik ve karşılıklı yararın, Çin-Arap dostluğu için sürekli bir itici güç olduğunu söyledi ve Çin ve Arap devletlerinin karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini sürdürme yolunda Güney-Güney işbirliğine bir örnek oluşturduğuna dikkat çekti. Kapsayıcılık ve karşılıklı öğrenmenin, Çin ve Arap ülkelerinin dostluklarının doğasında var olan önemli bir değer olduğunu belirten Xi, Çin ve Arap devletlerinin birbirlerinin nesillerdir saygı duyulan medeniyetlerinden bilgelik almaya devam ettiklerini ve ortaklaşa biçimde uygarlığın özü olan "barış, uyum, bütünlük ve gerçeği" teşvik ettiklerini vurguladı. Xi, Çin ve Arap ülkelerinin medeniyetler arası diyaloğu birlikte savunduklarını, belirli medeniyetlere karşı ayrımcılığa karşı çıktıklarını ve dünya medeniyetlerinin çeşitliliğini korumaya çalıştıklarını söyledi.