ABD Merkez Bankası (Fed), ABD'nin enflasyonu kontrol altına alma çabaları kapsamında politika faizini bu yıl üçüncü kez 75 baz puan artırdı.

Ekonomistler, ABD'nin sıkı para politikasının sosyal ve ekonomik riskleri artırdığı, bunun da özellikle gelişmekte olan ülkeler ile gelişmekte olan piyasaları etkilediği yorumunda bulundu.

 AADİTYA MATTOO, Dünya Bankası Doğu Asya ve Pasifik Baş Ekonomisti:

"Fed'in ABD'deki yüksek enflasyona tepki olarak para politikasını beklenenden daha hızlı şekilde sıkılaştırması ve faiz oranlarındaki artışların, gelişmekte olan ülkelerin tamamı üzerinde kesinlikle baskı oluşturduğunu düşünüyorum. Sermaye çıkışlarını gördük ve bunlar döviz kurlarındaki değer kaybını artırdı."

KHALED EL SHAFEİ, Kahire Üniversitesi Ticaret Fakültesi profesörü, Mısırlı ekonomik uzman:

"Fed'in sinir bozucu kararları dünyadaki tüm ülkeleri, özellikle de yatırımların kaçmasını engellemeye çalışan büyümekte olan ülkeleri olumsuz etkiledi. Problem, ABD dolarının dünyanın temel para birimi olması ve ülkeler şu anda dolar sıkıntısı yaşıyor ve kendi para birimleri de dolar karşısında değer kaybediyor. Fed'in kararı Mısır'da, Ortadoğu'da ve diğer gelişmekte olan ülkelerde bir dolar krizine sebep oldu. Doların politika faizini artırmak, gelişmekte olan ülkelerde imalat maliyetinin artması anlamına gelir ve yatırımcılar da daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalır, bu da finansman ile hammadde fiyatlarının maliyetini artırır. Bu hamleler dünyanın dört bir yanından birçok aileyi enflasyonun etkilerine maruz bıraktı ve giderek daha fazla aile günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale geliyor."

Bazı uzmanlar, Fed'in saldırgan faiz artırımlarının sonucu olarak ABD dolarının daha da güçlenmesinin küresel resesyona sebep olabileceğini düşünüyor.

Xi: Kore Yarımadası'nda çatışma ve kargaşa yaşanmasına izin vermeyeceğiz Xi: Kore Yarımadası'nda çatışma ve kargaşa yaşanmasına izin vermeyeceğiz

MUSTAFA SÖNMEZ, Türkiye'den ekonomist ve yazar:

"Fed'in hızına ayak uydurabilen bazı ülkeler para birimlerini bir noktaya kadar koruyabilirler, ancak bunu yapmakta sıkıntı yaşayanlar çok geride kalacak. Faiz artırarak uygulanan anti-enflasyonist programlar, ister istemez ekonomide önce bir küçülme, kaçınılmaz olarak bir yavaşlama getirir. Bunun beraberinde de ekonomik durgunluk ve işsizlik gelir, Amerika bunları göze almış durumda. Faiz arttığı zaman ister istemez ülkede her tür ticari faizler, tüketici faizleri ve kredi faizleri artar. Kredi faizleri arttığı zaman da hem talep hem üretim yavaşlar. Dolayısıyla bir küresel durgunluk, yavaşlama hadisesi yaşanır."

Xinhua Haber Ajansı muhabirleri Beijing'den bildiriyor.

Editör: Nur Çuhacıoğlu