Sağlık Bakanlığı'nın haftalık Covid -19 verilerine göre, 13-19 Haziran'da 10 bin 954 kişinin testi pozitif çıktı, 19 kişi ise yaşamını yitirdi. Vaka sayısında bu hafta yaklaşık yüzde 50 artış hesaplandı.

Bu sayının bir haftaya bölündüğü takdirde günlük vaka sayısının çok rahat şekilde bini aştığını görülebiliyor. Nitekim maske yasağının kaldırılışı da vaka sayılarının binin altına düşmesiyle belirlenmişti.

Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son yaptığı açıklamada koronavirüsü gribe benzeterek, ‘Grip öneminde olan hastalık toplumsal anlamda endişe sebebi olmaktan çıktı. Vaka sayılarında son iki haftada üç kattan fazla artış olsa da, bunun tam tersine, hastane yükündeki azalış yine sürmektedir. Kötü günler geride kaldı. Benzerlerini gelecekte aramak yanlıştır. Herkes müsterih olsun’ dedi.

Ancak şu anda artış gösteren vaka sayısı endişeleri artırırken tekrar yeni bir dalgalanma yaşanır mı sorusunu akıllara getiriyor.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol artan koronavirüs vakaları sonrası Cumhuriyet'e değerlendirmelerde bulundu.

ABD'nin Georgia eyaletinde liseye silahlı saldırı düzenleyen şüpheli mahkemeye çıkarıldı ABD'nin Georgia eyaletinde liseye silahlı saldırı düzenleyen şüpheli mahkemeye çıkarıldı

‘NÜFUS HAREKETLENECEK, VAKALAR ARTACAK’

Önümüzde ulusal büyük bir hareketlilikle birlikte vakalarda artış yaşanacağını söyleyen Prof. Dr. Şenol,  ‘Her ne kadar yoksulluk ve yokluk nedeniyle insanlar bayramda seyahat edemeyecek olsa da mutlaka bir ziyaretleşme ve yakın mesafe temas olacağını düşünüyorum. İkinci bir konu da uluslarası hareketlilik. Örneğin, Suudi Arabistan vaka sayısı çok olduğu için bir seyahat yasağı koymuştu. Sonra biz vaka sayılarının binin altında olduğunu belirtince de açıldı, şimdi hacca giden insanlar var ve onların dönüşü olacak. Dolayısıyla hem kıta aşan bir seyahat hem de yurt içinde bir hareketlilik olacak. Bunlar da çoğunlukla ileri yaşta olan ve aşılarını aylar önce yaptırmış kişilerden oluşuyor’ ifadelerini kullandı.

‘SALGIN BİTTİ MESAJLARI’

Salgın bitti mesajları verildiği zaman insanlar son derece korunmasız bir şekilde birbirleriyle öpüşüp, sarılıp bir araya geldiklerini belirten Şenol, ‘Bir araya gelmenin koşulları iyi tarif edilsin. Yani sarılmadan, öpüşmeden mümkün olduğu kadar küçük yaştaki çocuklarla ileri yaştaki insanların bir araya gelmeden gibi mesajlar verilmesi gerekiyordu. Uçaklar hatta uçaktan da daha riskli olan otobüs ve tren gibi toplu taşımalarda maske kullanım zorunluluğu kaldırılmayarak ve testlemenin belli örneklem düzeyinde sürdürülerek salgından bütün bağın koparılmaması gerekiyordu. Türkiye'de kafa karışıklılığı yaratacak şekilde önce inaktif aşı yapıldı. Sonra diğer aşı önerildi ancak insanların pek çoğu yanıltıcı bilgi nedeniyle aşıya dayanamayacaklarını düşünerek inaktif aşıda kalmayı tercih ettiler. Yani etkisi az ve çabuk kaybolan aşıyla aşılanmış bir nüfus hareketlenecek. Dolayısıyla aşı etkisini kaybetmiş bir grubun hareketliliği olacak’ dedi.

TEST YAPILMADIĞI İÇİN GERÇEK VAKA GÖRÜLMÜYOR

Vaka sayısının açıklanandan daha fazla olduğuna ilişkin iddialara yanıt veren Şenol, ‘Vaka artışının olduğunu görüyoruz. İngiltere ve Portekiz'de vaka sayılarında büyük sıçramalar çok fazla test yapıldığı için fark edildi. Biz ise kendilerini evde idare edemeyip hastaneye kadar gelmek zorunda kalınacak durumdaki uç noktayı görüyoruz. Bu uç nokta aslında hem aşılanma nedeniyle hem de geçirdiğimiz dalgadan etkilenme nedeniyle oluyor. Bu hastaların eskiden yüzde 10'u başvuruyorken hastanelere diyebiliyorken şimdi bu binde biri on binde biri oldu artık. Test yapılmadığı için gerçek vaka sayısı da bu yüzden görülmüyor ve bulunmuyor’ diye konuştu.

‘SIKINTILI SÜREÇLERE DOĞRU GİDİYORUZ’

Hükümet stratejisinden dolayı sıkıntılı süreçlere gidileceğini belirten Prof. Dr. Şenol, şöyle konuştu;

‘Nüfusun yüzde 30'u aşılanmış bir toplumda belki çok büyük oranda bir ölüm görmeyeceğiz ama bu bizim uzamış covid dediğimiz süreçler, insanların var olan hastalıklarını kötüleştiren  süreçler konusunda hastanelerin de desteği yok ve hastaneler de destek almadı. Dolayısıyla kırılgan bir grup, kırılgan hastaneler zemininde aşılar tümüyle durdu ve tekrar dozlar yanlış dozlar yapıldı. Strateji kurmadan kör taktikler dediğimiz günlük taktikleri de kaybedip tümüyle yokmuş gibi yaparak ve unutturularak davranıldığı için sıkıntılı süreçlere doğru gidiyoruz.

 'BİTTİ BU SALGIN' DEMENİN BİR BEDELİ OLACAK

Türkiye'de çocukların aşısı olmadı ve bu çok önemli. 5 yaş üstü çocuklara mutlaka aşıların açılması lazım. Tekrar dozların uygun şekilde üzerinden geçilerek önerilmesi ve temin edilmesi lazım. Bütün bu lojistik destekler sağlanmadan yapılacak şey toplu taşımaların tümünde yüksek koruyucu maske takmak, kapalı alanlara mümkün olduğunca girmemek. Gireceksek de maske takmayı sürdürmek gerekiyor. Bunları söylemek yerine bitti bu salgın demenin bir bedeli olacak.’

(Cumhuriyet)