URLA, 20 Ağustos (Xinhua) -- Can Ortabaş 28 yıl önce Türkiye'nin batısındaki küçük Urla kasabasında bir arazi satın aldığında, burası yolu, elektriği ve suyu olmayan boş bir alandı. Ortabaş, Xinhua'ya verdiği demecinde, "Nihayetinde kuracağımız işletme türüne ilişkin net bir planımız olmadan tüm altyapıyı kurmanın zorluğuyla karşı karşıya kalmıştık" dedi. Doğaya olan tutkusuyla bitki yetiştirmeye başlayan Ortabaş, 1996 yılından bu yana çorak alanı geniş bir botanik bahçesine dönüştürdü ve sürekli genişleterek canlı bir doğal yaşam alanı haline getirdi. Bugün, İzmir'in Ege kıyısında yer alan Urla, geniş üzüm bağlarında şarap tadım turları, çeşitli tarım uygulamaları ve olağanüstü çiftlikten sofraya yemek deneyimi yaşamak isteyen lüks gezginler için aranan bir yer haline geldi. Benzersiz, organik ve üst düzey girişimler geliştirmek üzere bölgeye taşınan çok sayıda Türk girişimci olmadan bu dönüşüm mümkün olamazdı. Kentin cazibe merkezleri arasında Ortabaş'ın 2.000 dönümlük botanik bahçesi, 52 türden 250.000'den fazla palmiye ağacının yanı sıra zengin Akdeniz, tropikal ve subtropikal bitki çeşitliliğiyle öne çıkıyor.
Ortabaş, "Burası, dünyanın dört bir yanından gelen, bazıları binlerce yıllık, bazıları ise birkaç asırlık anıtsal örneklerin yer aldığı yaşayan bir bitki müzesi haline geldi" ifadelerini kullandı. "5.000 metrekarelik seramız, Türkiye'ye özgü endemik türler ve dünyanın dört bir yanından seçilmiş nadir bitkilerle bu deneyimi daha da zenginleştiriyor" diyen Ortabaş, tesisi bu yıl yaklaşık 150.000 kişinin ziyaret etmesinin beklendiğini belirtti. Ortabaş'a göre ziyaretçi akını, mağaza, otel ve restoran gibi yerel işletmeleri büyük destek vererek kasabayı niş bir turizm merkezine dönüştürdü ve bölgeyi sadece yazlık bir belde olmaktan çıkardı.
Şef Osman Sezener 2018 yılında hem "çiftlikten sofraya" hem de "sıfır atık" felsefelerini savunan Michelin yıldızlı bir restoran açarak uzun süredir devam eden hayalini gerçekleştirdi. Sezener Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Restoranımda yerel kaynaklı malzemeler kullanıyoruz. Servis ettiğimiz her şey yerel ve otantik yöresel yemek deneyimi sunuyor" dedi. Sezener'in malzeme yetiştirdiği, zeytinyağı ürettiği ve peynir ve süt için 200-250 koyun ve keçiyle 15 inek yetiştirdiği büyük bir çiftliği de bulunuyor.
Şef, "Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçiler otantik, yerel yemekler arıyor. Özellikle restoranımızda bir şeyler yemek için seyahat eden ve daha sonra evlerine dönen misafirlerimiz var" diyor. Urla'nın geniş üzüm bağları ve kendine özgü üzüm çeşitleri şarap dünyasında yankı uyandırırken, özellikle Ağustos ve Eylül aylarındaki yoğun hasat sezonunda şarap tadım turları büyük ilgi görüyor. On yıl önce İstanbul'dan Urla'ya taşınan Alihan Haydaroğlu'nun açtığı butik şaraphane o zamandan beri önde gelen bir şarap üretim tesisine dönüştü. Üretime başladığı 2022 yılından bu yana hızla ün kazanan şaraphane, 2024 yılında üçüncü hasadını gerçekleştirecek. Haydaroğlu Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Şaraphane, Mayıs ayında başlayan satışlar ile şarap meraklıları ve otantik şarap deneyimi arayan gezginler için çok aranan bir yer haline geldi" ifadelerini kullandı.