Restoran, Ürdün'ün başkenti Amman'a 30 kilometre uzaklıktaki Bizans ve Emevi mozaikleri ile ünlü Madaba kentinin merkezinde bulunuyor. İçeri adım atıldığında aşağı doğru inen dar bir geçit insanları yaklaşık 60 milyon yıl önce oluşmuş doğal bir mağaradan dönüştürülen yemek mekanına yönlendiriyor. Bazı uzmanların yaptığı araştırmaya göre insanlar ilk kez Taş Devri'nde bu mağaralarda yaşadı. Haddadin, "Mrah Salameh" adındaki restoranda kısa süre önce Xinhua ile yaptığı söyleşide, "Burası bir restorandan çok bir müze, bir tarih ve medeniyet okulu gibi" dedi.
Aynı zamanda bir jeofizikçi ve Ürdün Jeologlar Derneği'nin eski başkanı olan Haddadin, mağaraların olduğu alanın eskiden ailesine ait evinin arkasında otopark olarak kullanıldığını söyledi. Gizli mağaraların tesadüfen bulunduğunu hatırlıyor. 2008 yılında bir deliğin yanındaki bazı dikdörtgen taşlar dikkatini çekti ve yedi yıl kazılar böyle başladı. Kazılarda birkaç gravür de bulundu. Haddadin, "Jeofizik ile burada var olan tarih ve medeniyetlerin keşfedilmesi arasında benzerlikler var... Fiziksel veriyi jeolojik modele aktarmak, kazı yapıp dönemi tespit etmek ve o dönemdeki kültürü tanımaya benziyor" dedi.
Tüm tutkusunu mağaraya adayan Haddadin, daha fazla Ürdünlü'nün ve turistin mağaralarda ve çevrede çağlar boyunca var olan tarihi ve medeniyetleri keşfetmesini de istiyordu. Bu yüzden mağarayı loş ışıklı ve huzur hissi veren bir restorana dönüştürmeye karar verdi.
Haddadin, "İş açısından iyi bir yatırım değil ama tarih açısından paha biçilmez bir değer... Burayı ziyaret eden insanların tarih ve önceki medeniyetlerin farkına varmasını sağlamayı benim bir yükümlülüğüm olarak görüyorum" dedi. Haddadin, Kovid-19 pandemisi nedeniyle bir yıl boyunca kapalı kaldıktan sonra yeniden açılan restoranın içine, mağaranın doğal halini korurken ziyaretçilere Taş Devri fonunda benzersiz bir yemek deneyimi yaşatmak için şeffaf cam zemin döşetti.
Haddadin, ziyaretçilerin kendisine sık sık restoranda bir sıcaklık ve güvenlik duygusu hissettiklerini söylediklerini ve bunun barınak için mağaraya giren ataların paylaştığı benzer bir duygu olduğuna inandığını söyledi. "Mağara güvenliği, ateş ise sıcaklığı sağlıyor" diyen Haddadin, çağlar boyunca aynı atmosferin korunduğunu görmekten mutlu olduğunu belirtiyor.