Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'ndan (UNDP) bir yetkili, Çin'in karbon emisyonlarını zirveye ulaştırma ve karbon nötrlüğünü sağlama taahhüdünün, iklim değişikliğine yönelik küresel mücadeleyi yukarı taşıdığını söyledi.
UNDP Çin Mukim Temsilcisi Beate Trankmann, Xinhua'ya verdiği özel mülakatta Çin'in yeşil kalkınmada küresel bazda ön safta yer aldığını söyledi. Çin'in yenilenebilir enerjide dünyanın en büyük yatırımcılarından biri olduğunu ve dünyanın en büyük yeşil tahvil piyasasına sahip olduğunu ifade eden Trankmann, ülkenin bu çabaları devam ettirerek yeşil kalkınmanın peşinden gitmesi gerektiğini belirtti.
UNDP, farklı ülkelerdeki insanların refahını üç temele (sağlık, eğitim ve gelir), dayanarak ölçmek için ilk insani gelişme raporunu 1990 yılında yayınladı. Geçen hafta yayınlanan bu yılki rapor, insani gelişme ve çevre arasındaki etkileşimlere işaret ederken, ilerlemenin yalnızca insanların refahı ile değil, aynı zamanda gezegenin refahıyla da tanımlandığını vurguladı.
Trankmann, "İnsani gelişme kavramı hiçbir zaman sadece pastanın büyüklüğü ile ilgili olmadı, aynı zamanda pastanın dilimleri ve bunların nasıl dağıtıldığıyla da ilgiliydi. Raporun da belirttiği gibi, şimdi fırını da düşünmeliyiz" dedi. İlk raporun yayımlanmasından bu yana insani gelişmede önemli ilerleme kaydeden Çin, düşük insani gelişme kategorisinden yüksek insani gelişme kategorisine geçen ilk ülke oldu.
Ülkenin aşırı yoksulluğu ortadan kaldırma çabasının bu ilerlemeye büyük katkı sağladığını belirten Trankmann, Çin'in yoksulluğun giderilmesi yönünde sürdürülebilir siyasi taahhütlerde bulunduğunu ve bu hedef için çeşitli kaynaklar ayırdığını bildirdi.
Trankmann, Çin'in, insanların yaşam süresinin uzaması, eğitimin iyileşmesi ve yıllar geçtikçe artan gelir ile insani gelişmenin üç ana boyutunda olumlu ilerlemeler kaydettiğini belirtti.
Kovid-19'un ekonomik ve sosyal etkisi nedeniyle tüm ülkelerin bu yıl insani gelişmede bir düşüş görmesi beklenirken; Trankmann, virüsten hızla çıkmayı başardığı ve yıl boyunca pozitif büyüme sağlaması beklendiğini için Çin'deki düşüşün diğer ülkelere göre daha az olacağını söyledi.