RAMALLAH, 21 Mart (Xinhua) -- Batı Şeria'nın dört bir yanındaki kamplarda yaşayan Filistinli mültecilerin durumu, yetersiz fonlar nedeniyle Birleşmiş Milletler'den (BM) gelen insani yardımın azalması nedeniyle daha da kötüye gidiyor. Nablus'taki Balata Kampı'nda 11 kişilik ailesiyle birlikte 50 metrekareyi geçmeyen bir evde yaşayan Sohad Hammouda, sürekli olarak sofraya ekmek getirme kaygısı içinde. 50 yaşındaki kadın, "Geçmişte, UNRWA'nın sağladığı gıda ve biraz para yardımı ağırlıklı olarak geçimimizi sağlıyordu, ancak bugün işler değişti, çünkü UNRWA bize sağladığı yardımı azalttı" dedi.
BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 1949 yılında BM Genel Kurulu kararıyla bir BM kuruluşu olarak, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Lübnan, Suriye ve Ürdün'de ajansa kayıtlı yaklaşık 5,6 milyon Filistinli mülteciye yardım ve koruma sağlamak üzere kuruldu. BM'nin başlattığı en eski insani projelerden biri olan örgüt, yerlerinden edilmiş Filistinlilere yardım etmek için onlarca yıldır çalışıyor. Ama örgüt büyük bir sorunla karşı karşıya. Ajans yetkilileri, UNRWA'nın bu mali yılda yaklaşık 100 milyon ABD doları tutarında bir mali açığı olduğunu ve bu açık yüzünden gıda tayınlarını kesmek gibi önlemler alarak yardım programlarını küçültmek zorunda kaldığını söyledi.
Hammouda, çocuklarına ekmek yapmak için bir yandan hamur yoğururken, "Gıda payımızı her ay almak yerine, artık sadece üç ayda bir alabiliyoruz. Ve miktar çok daha küçük, gelen paylar ancak bir ay yetiyor" dedi. Bu yoksulluk yetmezmiş gibi, Hammouda'nın kocası böbrek yetmezliğinden muzdarip ve en büyük kızı da hasta. Bu hastalıklar da ailenin mali yükünü ağırlaştırıyor. "Mültecilik demek ölümden kaçıp güvenli bir yere sığınmak demek, ama biz ölümden kaçarak bitmek bilmez acıların içine düştük" diyerek, ailesinin onlarca yıldır mülteci olarak yaşadığını ancak yine de acılarının bitmediğini belirtti.
76 yaşındaki İbrahim Sharara ise Balata Kampı'ndaki fiziksel engelli bir mülteci. Kampta özellikle engelli yaşlılar için yeterli iş olmadığı için genellikle yıkık dökük evinin önünde komşularıyla birlikte oturuyor. Sharara, mülteci kampındaki yaşamın, özellikle de hayatta kalmak için uluslararası kurumların yardımını beklemenin hiç kolay olmadığını söylüyor. Sharara, "Ailem ölümden ve korkudan kaçmak için bu kampa ilk gelip yerleşenler arasında. 1950'den beri kampta yaşıyorum" dedi.
Kamptaki mültecilerin çoğunun mutlak sefalet içine derinden gömülmüş durumda olması nedeniyle hem Hammouda hem de Sharara, uluslararası toplumdan daha fazla yardım çağrısında bulunuyor. Yaklaşık 28.000 kişiyi barındıran Balata Kampı, Batı Şeria'da tümü büyük ölçüde UNRWA'nın yardımına bağlı olan 19 mülteci kampından sadece biri. Balata Kampı'ndaki bir topluluk aktivisti olan Faryal Kharoub, Xinhua'ya verdiği demeçte, "Kamp aşırı kalabalık, kampta yaşayanlar da UNRWA'nın küçülmesi yüzünden acı çekiyor, kamp sakinleri sadece belirli saatlerde çalışan bir tıbbi kliniğe bel bağlamış durumda" diyerek dünyanın bir kısmının Filistinlilerin acılarını yavaş yavaş unutmasından korktuğunu belirtiyor. Hammouda, yıllardır yaşadığı mülteci kampından kurtulmasının mümkün olmadığını, ancak bir gün çocuklarının dışarı çıkıp refah içinde bir yerde yaşayabileceğini umduğunu söyledi.
Hammouda'nın kızlarından biri olan Nevin, üniversiteye girerek bilgisayar programcılığı okumaya başladı.
20 yaşındaki üniversite öğrencisi Nevin, "Benim yaşımdaki diğer öğrenciler hayattaki amaçlarını gerçekleştirmek için üniversiteden mezun olmayı hayal etseler de, ben anneme ev masraflarında yardımcı olmayı ve kardeşlerimin eğitimlerini tamamlamalarına yardımcı olmayı hedefliyorum" dedi
