IEA Küresel Enerji Değerlendirmesi 2021 raporunda bunun küresel finansal krizin ardından karbon yoğun toparlanmanın yaşandığı 2010 yılından bu yana en büyük yıllık emisyon artışı olacağını ifade eden ajans, karbon emisyonlarının bu yıl yüzde 5 oranında artarak 33 milyar tona ulaşacağı tahmininde bulundu. "Bu, ekonominin Kovid-19 krizinden mevcut toparlanmasının iklimimiz için sürdürülebilir olmaktan çok uzak olduğunun vahim bir emaresi" diyen IEA Başkanı Fatih Birol, "Eğer dünya çapında hükümetler hızlı bir şekilde emisyonları azaltmaya başlamazsa 2022'de çok daha kötü bir tabloyla karşılaşabiliriz" ifadelerini kullandı.
Büyük ekonomiye sahip birçok ülkede Kovid-19 aşılarının hızla uygulanması ve ekonomik krize karşı atılan yaygın mali adımlar ekonomik büyümeyi artırıyor ve bu da 2021'de enerji talebinde yaşanan sıçrama ile karşılık buluyor. IEA raporuna göre, yeni yükselen pazarlar ve gelişen ülkelerin öncülüğünde küresel enerji talebi 2021'de yüzde 4,6 artacak ve 2019 seviyesinin yüzde 0,5 üstüne çıkacak. Fosil yakıtların tümüne yönelik talep, 2021'de önemli ölçüde artacak ve hem kömür hem de doğalgaz 2019 seviyelerinin üzerine çıkacak. Petrol de güçlü bir şekilde toparlanıyor ancak havacılık sektörü hala sıkıntı yaşadığı için bu toparlanmanın 2019'da petrol talebinde yaşanan zirvenin altında kalması bekleniyor.
Rapora göre, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi, 2021'de yüzde 8'in üzerinde bir sıçrama yapacak ve bu üretim, dünya genelindeki toplam elektrik tedariğinin yarısından fazlasını oluşturacak. Bu büyümeye en büyük katkı, geçtiğimiz yıla göre yüzde 18 artması beklenen güneş ve yüzde 17 artması beklenen rüzgar enerjilerinden geliyor. Her iki enerji türü de tarihteki en büyük yıllık artış yolunda. Rapora göre, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimindeki küresel artışın neredeyse yarısını Çin'in karşılaması bekleniyor. Çin'i Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Hindistan takip ediyor.