İklim değişikliği, su kaynaklarının yanlış kullanımıyla birleşerek ülkede su kıtlığına yol açtı ve başkent Ankara'nın yaklaşık 170 km güneydoğusunda bulunan bu göle büyük zarar verdi. Bir zamanların ünlü turizm merkezi olan Tuz Gölü'nde, bu yıl önemli ölçüde çekilme yaşandı ve daha önce hiç görülmemiş kurumuş ve çatlamış bir göl yatağı ortaya çıktı.

EFES-2022 Tatbikatı sürüyor EFES-2022 Tatbikatı sürüyor

Vahşi yaşam fotoğrafçısı ve aktivisti olan Fahri Tunç, bu ekolojik felaketten, iklim değişikliğinden kaynaklanan yoğun tarımsal taleplerin ve kuraklığın sorumlu olduğunu söyledi. Tunç, Xinhua'ya verdiği demeçte, "Artık gölde hiç su yok. Daha önce benzeri görülmemiş bir durum. Çiftçiler, gölün yenilenmesi için vazgeçilmez olan su kaynaklarını aşırı kullandı ve geçen yıl kuraklık görüldü, bundan dolayı göl tamamen kurudu" dedi.

Gölün yakınındaki çiftçiler, su kaynaklarını tarlalarına yönlendirmekle ve yoğun su tüketen ürünler için kuyu kazmakla suçlanıyor. Aktivist Tunç, "Bu bölgede, mısır, pancar, yonca gibi çok miktarda suya ihtiyaç duyan mahsuller için 180.000'den fazla ruhsatsız kuyu var. Bu mahsuller kârlı olsa da bu bölgede asla yetiştirilmemeli" dedi. Tunç, yaz aylarında kuluçka döneminde Tuz Gölü'nde binlerce ikonik flamingonun ölmesinden ve diğer bazı göçmen kuş türlerinin de artık Akdeniz'deki en popüler üreme alanlarını terk etmelerinden yakındı. Tunç, "En fazla kuşların suya ihtiyacı var ama artık burada su yok, kuşlar hiçbir yerde görülmüyor" diyerek bunun vahşi yaşam ve bir bütün olarak ekosistem için bir trajedi olduğunu vurguladı.

Çevre uzmanları, üç ile (Ankara, Konya, Karaman) yayılan gölün çevresinde bu yıl sadece 5.000 flamingo yavrusunun yumurtadan çıktığını, oysa 2018'de bu sayının 12.000'den fazla olduğunu belirtiyor. Göl, türler için mükemmel bir yaşam alanı sağlamanın yanı sıra, dünyanın en büyük hipersalin göllerinden biri olması nedeniyle Türkiye'nin tuz ihtiyacının yarısından fazlasını karşılıyor. Karaman'da çiftçilik yapan Remzi Kartal, geçim kaynağının geleceğinden endişe duyuyor.

Kartal, Xinhua'ya, "Yeraltı su kuyusundan sulama sistemini açtığımda sadece tuzlu su geliyor. Sabahları ekinlerin üzerlerinde ince bir beyaz tuz tortusu oluştuğunu görüyorum" dedi. Barajların, göletlerin ve nehirlerin su seviyelerinde önemli düşüşler bildirilen bir zamanda, ülke genelinde yükselen sıcaklıklar ve yağış eksikliği yüzünden tarımda alarm zilleri çalıyor. Uzmanlar, önümüzdeki on yıl içinde Türkiye'de su krizi yaşanacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Tuz Gölü, Türkiye'nin orta kesimlerinde zorlu koşullarla karşı karşıya olan tek göl değil. Basında çıkan son haberlere göre, Türkiye'nin buğday üretimi için hayati önem taşıyan diğer göller ve tatlı su havzaları bu bölgenin birçok ilinde ciddi şekilde küçüldü veya kurudu.

Kuraklık nedeniyle ülke genelinde mahsul üretiminde yakın zamanda gerçekleşmesi muhtemel düşüşe ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan tahmin endişeleri artırıyor. Anadolu Ajansı'nın bildirdiğine göre, veriler, tahıl ürünleri üretiminin bu yıl geçen yıla göre yüzde 15 azalacağını ve 31,6 milyon ton civarında olacağını gösteriyor. Hükümet, iklim değişikliği endişeleri arasında toprakları rehabilite etmeye ve su kaynaklarını artırmaya çalışıyor.

Editör: İRFAN KARSLI