Sağlık

Türkiye’de yeni salgın endişesi: Erkekler risk grubunda, tedavisi yok!

Son dönemlerde tüm dünyada artan salgınlar, milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. Şimdi de bu salgınlara bir yenisi daha eklendi. Dünyada endişe yaratan salgında, erkeklerin risk grubunda olduğu bildirildi.

Abone Ol

Özellikle yaz ve sonbahar aylarında sık görülen Batı Nil Virüsünün (BNV) sebep olduğu en ciddi komplikasyonun beyinde enfeksiyon gelişmesi olduğunu belirtilirken hastalığın bilinen bir tedavisi olmadığı açıklandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahadır Ceylan, ‘Risk grubu özellikle yaşlılar, kanserli hastalar, organ nakli hastaları ve erkeklerde daha sıktır’ dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, Bill Gates'in salgın hastalıklar üzerinde çalışma yapmak için sivrisinek fabrikası kurduğu iddiaları ve Yunanistan'da can kaybına yol açan Batı Nil Virüsü haberleri, sivrisinek kaynaklı salgın hastalıklar konusunda endişeleri artırdı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Ceylan, Yunanistan'da 24 saat içinde 123 vakada görülen ve 11 can kaybıyla sonuçlanan Batı Nil Virüsü hakkında bilgi verdi.

Yunanistan'da vaka sayısında hızlı artış özellikle Ege ve Marmara Bölgeleri için endişeye yol açarken, Prof. Dr. Bahadır Ceylan, Batı Nil Virüsü'nde yaz ve sonbahar aylarına dikkati çekti.

Henüz aşısı bulunmayan BNV'den korunmak için sivrisinek ısırıklarına karşı özellikle yaz ve sonbahar mevsimlerinde önlem alınması gerektiğini ataran Ceylan, ‘Sivrisinekler özellikle sulak ve nemli alanlarda hızla çoğalırlar. Yaşanılan bölgede durgun ve kirli su birikintilerinin kurutulması ve çevrenin ilaçlanması son derece önemlidir.’ uyarılarında bulundu.

‘EVDEKİ SÜS BİTKİLERİNİ İLAÇLAYIN’

Prof. Dr. Bahadır Ceylan, evde alınması gereken önlemlere ilişkin, şu bilgileri verdi:

‘Sivrisinekler özellikle evlerde atık kova ve kaplardaki su birikintileri, yemek atıkları, meyve ve sebzelerle gelirler. Kullanılmayan bahçe ve süs havuzları, ev bitkileri, saksı altlarındaki kaplarda bulunan su birikintilerinde ürerler. Evlerdeki bitki ve çiçeklerinizi ilaçlayın, su kaplarının temiz olmasına dikkat edin. Pencerelere sineklik takılmalı, kapı altlarında boşluk bulunmamasına dikkat edilmeli.

Özellikle banyo ve mutfak gibi nemli ortamlarında sineklik takılması ve ortam hijyeni sivrisinekleri büyük ölçüde uzak tutar. Bunun dışında bacalar, havalandırma boruları ve kalorifer kazanları gibi alanlar temizlenmeli. Balkon ve pencere pervazları gibi alanlarda çatlak olmasına dikkat edin. Dışarıda giysinize konan bir sivrisinek sizinle birlikte eve kolayca girebilir. Cibinlik kullanın ve gece dışarıya çıktığınızda uzun kollu ve bacakları kapatan giysiler tercih edin.’

‘ERKEKLER VE YAŞLILAR RİSK GRUBUNDA’

BNV'nin en korkulan komplikasyonunun beyinde enfeksiyon gelişmesi olduğunu anlatan Ceylan, ‘Bu durum virüsün bulaştığı insanların 150'de birinde gelişebilir, bu olguların yüzde 10'u için sonuç ölümcüldür. Risk grubu özellikle yaşlılar, kanserli hastalar, organ nakli hastaları ve erkeklerde daha sıktır. Beyin tutulumu gelişen vakalarda saçma konuşmalar, uyku hali, koma, kollarda kasılmalar, Parkinson hastalığı benzeri belirtiler ve felç tabloları görülebilir. BNV, Türkiye'de görülüyor, virüsün bulaştığı insanların yüzde 75'inde herhangi bir şikayet gelişmiyor. Olguların sadece dörtte birinde hastalık gelişiyor. Hastalık gelişenlerde en sık görülen şikayetler baş ağrısı, ateş, sırt ve kas ağrıları ve bulantıdır.’ bilgisini verdi.

‘GRİP VE CİLT DÖKÜNTÜSÜ VARSA ACİL DOKTORA GÖRÜNÜN’

Şikayetler arasında boğaz ağrısı, karın ağrısı, kusma ve ishalin de olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Ceylan, şunları kaydetti:

‘Olguların yüzde 25-50'sinde kızamık benzeri kırmızı döküntüler de gelişebilir. Bu yakınmalar grip, ishal ve üst solunum yolu enfeksiyonu gibi oldukça sık görülen enfeksiyonlardakine benzer yakınmalardır. Mevsimin sıcak seyrettiği dönemde grip benzeri yakınmalar gelişen hastalarda özellikle cilt döküntüsü de varsa Batı Nil Ensefalit virüs enfeksiyonu akla gelmeli ve genel sağlık tablosu değişmeden acilen hekime başvurulmalıdır.’