1999 yılında kurulan Türk-Çin Kültür Derneği mütevazi bir başlangıçla yola çıktı ve Türkiye'nin ilk resmi Çince derslerini başlangıçta sadece üç öğrenciye verdi. Şimdi iki şehirde 300'den fazla öğrenciye ve daha birçok çevrimiçi öğrenciye sahip. Derneğin Başkan Yardımcısı Mustafa Karslı, Xinhua'ya "Talep artıyor çünkü Türkiye'de Çin dili ve ticaretinin değeri hızla artıyor" dedi, "bir süredir reklam yapmamıza bile gerek kalmadı". Lise son sınıfta olan 19 yaşındaki Yuşa Ensar Ay, geçen yıl Aralık ayından bu yana kurslara gidiyor. Yuşa, Çin'i giderek daha çekici bir ticaret merkezi olarak gördüğü için Çin'de üniversiteye gitmeyi ve sonunda oraya yerleşmeyi umuyor. Dilin mükemmel ama zorlayıcı olduğunu belirten Yuşa, "karakterler ve telaffuzlar biraz zor, ancak onları bir kez ezberlediğinizde her şey yerine oturuyor" dedi.
Merkezde uzun yıllardır öğretmenlik yapan eğitmen Yuan Ren, Çin edebiyatı mezunu. Derslerine kamu görevlileri, tur rehberleri ve üniversite öğrencileri katılıyor. Yuan, "Türk öğrenciler çok istekli, meraklı ve katılmaktan büyük heyecan duyuyorlar" dedi. Bir diğer eğitmen Qin Jian da, "Çin kültürü ve Çin dili yabancılar için pek kolay değil ama Türk öğrenciler çok sabırlı" diye ekledi. Türk ve Çin halkları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmayı uman Qin, "Çin kültür ve bilgimi Türk arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bundan çok keyif alıyorum" dedi.
Kültür alışverişi, merkezin dil eğitiminin önemli bir parçası. Karslı, "Çin dilini Çin kültüründen ayırmıyoruz" dedi. "Kültürel konulara sadece eğitimde yer vermiyoruz, başka kültürel etkinlikler de düzenliyoruz." Festival kutlamaları, sinema programları, sergiler, çevrimiçi yarışmalar, Çin kültürüyle ilgili yetenek gösterileri, şarkı yarışmaları ve hatta Kung Fu ve Jianzi performansları da bu tür etkinlikler arasında yer alıyor. Eğitmen Yuan Ren, düşüncelerini "Çince düşündüğünüz kadar zor değil" diyerek özetliyor. Türk öğrencilerine "Gelin, öğrenmenizi kolaylaştırayım" diyor.