İSTANBUL, 19 Nisan (Xinhua) -- Türk halkı geçtiğimiz günlerde ABD tarafından işletilen ve insan sağlığına olduğu kadar çevreye de önemli ölçüde tehdit oluşturan çok sayıda ülkedeki biyolojik laboratuvarlara ilişkin kaygılarını dile getirdi. Emekli Amiral Türker Ertürk, Xinhua'ya verdiği demeçte, bu tür tesislerin insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri olduğunu söyledi. Türk Donanma Akademisi'nde 2008-2010 yılları arasında komutan olarak görev yapan Ertürk, "Görev yaptığım dönemde, NATO'nun (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) biyolojik silahlar için bir deposu olmadığını biliyorum. Sadece ilgili koruma tedbirleri ve doktrin öğretildi" dedi. Ertürk, bu tür laboratuvarlar varsa da bunların Washington'ın gizli kabiliyetleri dahilinde olabileceğini söyledi ve "Umarım bunlar kullanılmamıştır veya kullanılması planlanmıyordur" diye ekledi.
Kamuoyuna açık verilerin gösterdiği üzere, 26'sı Ukrayna'da olmak üzere yaklaşık 30 ülkede bulunan bu tür 336 laboratuvarın finansmanı, ABD Savunma Bakanlığı'nın Kooperatif Tehdit Azaltma Programı kapsamındaki Biyolojik Tehdit Azaltma Programı tarafından karşılanıyor. ABD tarafından işletilen biyolojik laboratuvarların şok edici sayısını öğrenen 35 yaşındaki Sedat Koçhan başta bir süre suskunluğunu korudu. Daha sonra, "Bu büyük bir tehlike, çok büyük bir tehlike" diye tekrarlayan Koçhan, bu laboratuvarların derhal kontrol altına alınması gerektiğini sözlerine ekledi. 60 yaşındaki İstanbullu Abdurrahman Kalemdar, bu tür biyolojik laboratuvarların gerçek olması durumunda bunların dünya için bir felaket olacağını söyleyerek kaygılarını Xinhua ile paylaştı. Kalemdar, ABD'nin Suriye, Irak ve Afganistan'daki askeri varlığına atıfta bulunarak, "Bildiğim kadarıyla Amerika yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı. Ortadoğu'da olan biteni biliyorsunuz" dedi. Kalemdar, "Ben tüm dünyada barış istiyorum. Herkesin kendi ülkesinde yaşamasına izin verin, oraya buraya karışmayın" dedi.
İstanbul'da bir diş kliniğinde çalışan Tunay Güzelad, özellikle pandemi gibi dünya genelinde birçok insanı zihinsel ve finansal olarak yıpratmış "çok acımasız" bir dönemden sonra toplumdaki laboratuvar sorunu kaynaklı korku nedeniyle kendisinin de endişe duyduğunu dile getirdi. Bunun dünya üzerinde büyük bir baskı yaratacağını söyleyen Güzelad, "Amerikalıların bu konuda bir açıklama yapması gerektiğine inanıyorum" dedi. Tıbbi biyoloji ve genetik alanında bir Türk uzman olan Korkut Ulucan Xinhua'ya daha önce verdiği demeçte, bu tür laboratuvarların uluslararası bilimsel komiteler tarafından erişilebilir olması gerektiğini ve herhangi bir sızıntıyı önlemek için faaliyetlerinin birden fazla bağımsız kuruluş tarafından denetlenmesi gerektiğini söylemişti.