Türkiye’de satılık konuta olan yüksek talep temmuz ayında geriledi. Benzer tablonun yakın zamanda açıklanacak ağustos ayı konut satış verilerinde de yaşanması bekleniyor. Azalan talepten dolayı konutta satış süreleri günlerden 2 ila 3 aya varan sürelere uzarken, satış için bekleyen ev sayısında artışa neden oldu. Tapusor.com’da yer alan verilere göre satılık konut kategorisindeki gayrimenkul arzlarının yayında kalma süresi uzadı.
Yıllık 1,5 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulan Türkiye’de verilere göre 2022 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında her 3 gayrimenkul arzından 1’i bir sonraki aya kadar yayında kalıyor. Temmuz ayında satışa çıkan gayrimenkullerin yüzde 41’den fazlası ağustos ayına kadar yayında kalırken, temmuz ayında satışa çıkan gayrimenkullerin yüzde 18’inden fazlası eylül ayına kadar yayında kaldı. Sektöre göre talepteki daralma fiyatların çok fazla yükselmesi, kamu bankalarını kredi musluklarını kısması ve yabancının piyasadan çekilmesinden kaynaklanıyor.
‘PEŞİN PARA KKM’YE KAYDI’
Sektördeki daralmayı değerlendiren Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, alım tarafında iki aydan bu yana daralma yaşandığını, bu durumun da bekleyen satılık konut sayısında artışa neden olduğunu söyledi. İdikat nedenlerini şöyle açıkladı: ‘Çünkü yabancı piyasadan çekildi. 400 bin dolar ve Türkiye’de yabancıya oluşan antipati bunda etkili oldu. Ayrıca ev sahiplerinin enfl asyonu yakalamak için fiyatları çok hızlı artırması nedeniyle insanların bunu karşılayacak durumda olmamaları konut satışlarını düşürdü. Bir diğer etken ise hem konut kredilerinin yüksek olması hem de kredi verilmemesi oldu. Kredi çıkmayınca peşin para ile almak gerekiyor. Ancak peşin parası olanda Kur Korumalı Kredi’ye (KKM) ya da şu aralar yeniden hareketlenen dövize yöneliyor. Buna yaz sezonundaki durgunluk da eklenince satışlar yavaşladı.’
‘AĞUSTOSTA SON 5 YILIN EN DÜŞÜK SATIŞI BEKLENİYOR’
Özel bankalara göre daha düşük faizle konut imkanı sağlayan kamu bankalarının neredeyse konut kredi pazarından çekildiğini dile getiren İstanbul Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık AŞ Kurucu ve Yönetici Ortağı Ahmet Büyükduman da, ‘Verilen krediden 220 bin ila 500 bin TL sınırından bahsediyorlar. Kamu tarafından kredi yok. Böyle olunca 1.29’la kamu bankasından kredi alamayan özelden 2.30’a kredi almak zorunda kalıyor. Bu da faizlerin yükselmesi anlamına geliyor ki faizlerin düştüğü bir ortam da talep düşer’ diye konuştu. Satışlarda bir zayıfl ama olduğunu, muhtemelen 2020 hariç son beş yılın gün bazında en düşük satış adedi bu ağustosta olacağını dile getiren Büyükduman, bunda takvim ve yaz etkisinin olup olmadığının ise sonbahar aylarında ortaya çıkacağını kaydetti.
‘FİYAT ARTIRMIYORLAR’
Konuta olan talebin azaldığını aktaran İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Başkanı Ulvi Özcan da, bunda resesyonun etkili olduğunu söyledi. Mal sahiplerinin piyasaların hareketli olduğu dönemlerde arayıp fiyat artırdığını aktaran Özcan, ‘Şu anda bunu yapmıyorlar. Yeni evde gelmiyor. Yeni konut gelmesi için insanların karşışına başka fırsatların çıkması lazım. O fırsatı değerlendirecek parası ve kredi koşulları olması lazım. Piyasada fırsat da yok’ dedi.
‘YÜKSEK FİYATLI KONUTLARIN ALICISI YOK’
Kredi musluklarının kısılmasından dolayı satılık konut piyasasında daralma yaşandığını aktaran İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, 'Son bir yılda neredeyse günlük olarak satılan konutlarda satış süreleri uzayarak 2 ila 3 aya kadar çıktı. Fiyatı uygun olanlar yine satılıyor. Ancak yüksek fiyatlı konutlar bekliyor’ dedi. Geçen yıl 650 bin konutun yapı ruhsatı aldığını, 450 bininin satıldığını kaydeden Aşa, ‘Demek ki yeni konutlarda 150 bin stok var. Bu stokun önemli bölümü lüks konuttan oluşuyor. Son dönemde çıkan projeler de lüks projeler ancak bunların alıcısı yok. Eğer böyle devam ederse 2010 yılında oluşan bir dönem sayısı 2 milyon adete çıkan lüks konut sorunu yeniden oluşabilir’ diye konuştu.
‘DÜŞÜŞ YAZ MEVSİMİNDEN KAYNAKLANIYOR’
İstanbul İnşaatçılar Derneği›nin (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, düşüşün yaz aylarından kaynaklandığını söyledi. ‘Yabancıya satış düşse de Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle tercih ediliyor’ diyen Durbakayım, ‘Bunda dünyada yaşanan resesyonun etkisi var. İçerde ise şu anda iki kişiden birisinin maaşı konutu öder dediğimiz bir dönem yok. İnşallah önümüzdeki dönemde alınacak önlemlerle yine o günlere geleceğiz. Çünkü konutun hamle yaptığı dönemde biri evi geçindiriyordu, biri de kredileri ödüyordu. Çünkü barınma gıdadan sonra ikinci temel ihtiyaç’ dedi.