Genel

'Regl Yoksulluğu' raporu yayımlandı: 10 kadından 5'i ulaşamıyor!

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye, ‘Türkiye’deki Mülteci Kadınlar ve Kız Çocuklarında Menstrüel Hijyen Yönetimi’ araştırmasının raporunu yayımladı. Raporda, ‘10 kadından beşi ve 10 kız çocuğundan dördü, yüksek fiyatlar sebebiyle daha fazla malzeme satın alamamıştır. Bu durum, stresin ve korkunun artmasına ve iyilik halinin azalmasına yol açmaktadır’ ifadelerine yer verildi.

Abone Ol

UNFPA Türkiye’nin ‘Türkiye’deki Mülteci Kadınlar ve Kız Çocuklarında Menstrüel Hijyen Yönetimi’ araştırmasının raporu yayımlandı.

Toplam 542 mülteci kadın ve kız çocuğu ile görüşülerek yapılan araştırmanın amacı, mülteci kadın ve kız çocuklarının menstrüel hijyen yönetimine ilişkin bilgi ve uygulamaları, regl yoksulluğunun durumunu ve regl yoksulluğunun sebeplerini değerlendirmek olarak belirtildi.

Raporun bulgularından derlenen sonuç bölümünde, Türkiye’deki 10 mülteci kadından altısının, 10 mülteci kız çocuğundan beşinin ilk adet öncesi menstrüasyon hakkında bilgiye sahip olmadığı belirtildi. Devamında, ‘Kadınlar ve kız çocukları arasındaki temel bilgi kaynağı yüzde 94’lük bir oran ile aile ve arkadaşlar (anne, abla, teyze, arkadaş vb.) olmaktadır. Çoklu kaynaklardan (sosyal medya, okul psikolojik danışmanı vb.) menstrüasyon bilgisi edinen kadınların ve kız çocuklarının oranı düşüktür ve bu oran, kadınlar için yüzde 8, kız çocukları için yüzde 25’tir. Sağlık personelinden bilgi alım oranı iki grup için de düşüktür’ ifadelerine yer verildi.

‘TEK KULLANIMLIK HİJYENİK PEDLER EN TERCİH EDİLEN YÖNTEM’

Tek kullanımlık hijyenik pedlerin, mülteci kadın ve kız çocuklarının en çok kullandığı regl ürünü olduğu belirtilerek devamında şunlar kaydedildi:

‘Mülteci kadınlar ve kız çocukları arasında son adet dönemlerinde en çok kullanılan adet dönemi ürünleri gerek evde/yaşadıkları yerde gerekse de evden uzakta (okul, iş vb.), kadınlar için yüzde 76, kız çocukları için ise yüzde 81 oranında tek kullanımlık hijyenik pedler olmuştur. Kadınlar için uzun zamandır uygun ve geleneksel bir yöntem olan ev yapımı bezler kadınlar arasında yüzde 17’lik bir oranla, kız çocukları arasındaki yüzde 8’lik orana kıyasla iki kat daha fazla kullanılmaktadır.

Tamponlar tercih edilen bir seçenek olmamaktadır; kadınlar tarafından hiç kullanılmazken, kız çocuklarının yalnızca yüzde 1’i kullandığını belirtmiştir. Katılımcıların hiçbiri menstrüel kap kullanmamaktadır. Kadınların ve kız çocuklarının yüzde 2’si sağlıksız yöntemlere başvurmakta ve bebek bezi, tuvalet kâğıdı gibi alternatif ürünler kullanmakta veya yalnızca iç çamaşırı giymektedir. Maddi imkân olması halinde bütün farklı adet dönemi ürünleri arasında tek kullanımlık hijyenik pedler en tercih edilen yöntemdir.’

‘YÜKSEK FİYAT SEBEBİYLE DAHA FAZLA MALZEME SATIN ALAMAMIŞTIR’

10 kadından beşinin ve 10 kız çocuğundan yedisinin son adet döneminde yeterli miktarda regl ürününe sahip olması konusunda endişe duyulduğuna dikkat çekildi. Akabinde, ‘Tercih edilen adet dönemi malzemeleri yerel dükkanlarda çeşit çeşit satılmakta ve kültürel açıdan kabul edilmekte olsa da ekonomik bariyerler sebebiyle bu malzemelere erişim mümkün olmamaktadır. 10 kadından beşi ve 10 kız çocuğundan dördü, son adet dönemlerinde ihtiyaç olduğu halde yüksek fiyatlar sebebiyle daha fazla malzeme satın alamamıştır. Bu durum, stresin ve korkunun artmasına ve iyilik halinin azalmasına yol açmaktadır’ değerlendirmesi yapıldı.

Raporda, kadın dostu tuvalet ve banyoya erişimin kısıtlı olduğu belirtildi. 10 kadından ve kız çocuğundan dokuzunun tuvalet/banyosunun sadece hane halkı tarafından kullanılan yerlerde yaşadığı kaydedilirken, ‘Ancak yaşadıkları yerlerdeki tuvaletleri her zaman kabul edilebilir durumda değildir. 10 kadından ve kız çocuğundan yedisi, tuvalet/banyo kullanırken mahremiyetleri olmadığını ve takip edilmekten veya görülmekten endişe duyduklarını belirtmiştir. Kız çocuklarının yüzde 72’si ve kadınların yüzde 77’si evlerindeki tuvalette kullanılmış adet dönemi malzemelerini atacak bir çöp kutusu olmadığını belirtmiştir’ denildi.

Adet gören kadın ve kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı zorluklara ilişkin ise değerlendirme yapıldı:

‘Adet gören kadınların ve kız çocuklarının karşılaştığı zorluklar basit bir malzeme veya altyapı eksikliğinin ötesindedir. Menstrüasyona dair doğru bilgi eksikliği hijyenik olmayan ve sağlıksız adet dönemi uygulamalarına yol açmakta ve yanlış kavramlar ortaya çıkarmaktadır; bunlar da utanca, zorbalığa ve toplumsal cinsiyete dayalı diğer şiddet türlerine yol açmaktadır.

Tüm kadınlar ve kız çocukları adet kanını ‘kirli kan’ olarak düşünmektedir ve adet dönemine ‘bir hastalık’ gözüyle bakmaktadır. Adet sırasında kadınlar ve kız çocukları hareketlerini ve fiziksel aktiviteleri azaltmakta ve ev işlerini sonraya ertelemektedir. Kız çocuklara zıplamamaları, ağır şeyler kaldırmamaları, spor salonuna gitmemeleri ve bazı durumlarda okula gitmemeleri (beden eğitimi dersi var ise) söylenmektedir. Çoğu kız çocuğu menstrüasyonu evlilik ile özdeşleştirmektedir ve ailelerine adet gördüklerini söylemekten kaçınmaktadır.’

Yetkili makamlara ve kurum/kuruluşlara yönelik önerilere yer verildi. UNFPA ve diğer BM kuruluşları için yapılan öneriler şöyle:

  • Menstrüasyona ve adet dönemi ürünlerine dair yaşa ve toplumsal cinsiyete uygun bilgiye, eğitime ve iletişime erişimi, ergenlik çağındaki kız çocuklarının belirli ihtiyaçlarına odaklanarak güçlendirecek menstrüel hijyen yönetimi programları tasarlamak ve uygulamak.
  • Cepten yapılan harcamalar gibi talep yönlü bariyerlere ve adet dönemi ürünlerine erişime yönelik nakit ve kart desteğini, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı programlamasına entegre etmek.
  • Kadınların ve kız çocuklarının menstrüel hijyen yönetimi faaliyetlerinin tasarımına, planlamasına, uygulanmasına ve izlenmesine katılımını artırmak.
  • UNFPA Türkiye, diğer paydaşlar ile ortaklık arayışında olmalı ve ilgili insani müdahale sektörlerinde menstrüel hijyen yönetimine özel liderlik ve bağlılık savunuculuğu yapmalıdır.

Kamu kurumlarına yönelik öneriler şöyle:

  • Adet dönemine yönelik ürünlerin daha fazla sayıda kadın ve kız çocuğu için uygun fiyatlı olmasını sağlamak.
  • Okullardaki tuvalet/banyo tesislerinin kadın dostu olmasını ve onurlu bir şekilde adet dönemine yönelik malzemeleri değiştirmek ve atmak için güvenli bir alan sunmak amacıyla gerekli tüm özelliklere sahip olmasını sağlamak (yeterli ışıklandırma, kilitli kapı, çöp kutusu, su ve sabun vb.).
  • Tabuları ve mitleri yıkma amacıyla ülke çapında topluluktaki farklı üyeleri hedefleyen menstrüel hijyen yönetimi kampanyaları uygulamak.
  • Genç ve yaşça daha büyük ergenlik çağındaki kız çocuklarına ayrıca odaklanarak zorlukları ve çözümleri belirlemek amacıyla menstrüel hijyen yönetimi üzerine kapsamlı ihtiyaç değerlendirmesi gerçekleştirmek.

Raporun tamamına https://turkiye.unfpa.org/tr/menstruel-hijyen-yonetimi-arastirma-raporu adresinden ulaşılabilir.

(ANKA)