AHRC'nin Pazartesi günü yayınladığı bir rapora göre Avustralya'da İslam dinine mensup kişilerin yüzde 80'i, önyargı ya da ayrımcılığa uğradı. Ankete katılan 1.000 kişinin yarısı, kolluk kuvvetleri tarafından ayrımcılığa maruz kaldığını söylerken yüzde 48'i, iş yerinde ya da iş ararken hedef alındıklarını belirtti. Her dört kişiden biri, kendisi ya da tanıdığı biri ayrımcılığa uğradığında bunu dile getirmekten çok korktuğunu ifade etti.
Beş yaşında Güney Afrika'dan Avustralya'ya göç etmiş, Sidney'de yaşayan bir İslam hukukçusu olan Zaahir Edries, 11 Eylül saldırılarından sonra Avustralyalı Müslümanlara yönelik ayrımcılık olaylarındaki artışın dikkatini çektiğini söyledi. Pazartesi günü çok kültürlü devlet kanalı SBS'ye konuşan Edries, "11 Eylül civarında benim açımdan her şey çok değişti" ifadelerini kullandı ve ekledi: "Kamusal alanda inancıma ve kimliğime yönelik tavırlar değişti. Bu yüzden eskiden olduğu gibi etkileşimde bulunmam zor hale geldi."
Edries, "O zamanlar genç bir yetişkindim ve hem Müslüman kimliğimle hem de dünyanın öbür ucunda birtakım korkunç canilerin gerçekleştirdiği olayları açıklaması istenen biri olarak, ki bu daha önce hiç yaşamadığımız bir durumdu, kimliğimi bağdaştırmaya uğraştım" dedi.Ankette ortaya çıkan yüksek düzeyde İslamofobiye karşın katılımcıların yüzde 63'ü, Avustralya'nın kendilerini iyi karşılayan bir ülke olduğuna inandıklarını, yüzde 74'ü ise kendilerini Avustralyalı olarak gördüklerini söyledi.
Avustralya Irk Ayrımcılığı Komiseri Chin Tan, federal hükümetin, ırkçılık karşıtı bir çerçeve oluşturmasının zamanının geldiğini dile getirdi. Chin, "Çeşitli düzeylerde meydana gelen ırkçılık ve ayrımcılıkla aktif şekilde mücadele etmek için birçok cephede işleyen koordineli ulusal bir stratejiye sahip olmamız yönünde güçlü bir ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz ve bu da beni ulusal bir ırkçılık karşıtı çerçeve uygulama konusunda komisyona sunduğumuz bu savunuculuğa getiriyor" diye konuştu.
