Araştırmanın eş yazarlarından, Melbourne Üniversitesi'nde okyanus mühendisliği alanında araştırma görevlisi olarak çalışan Dr. Ebru Kirezci, yükselen deniz seviyelerinden dünyanın büyük bir kısmı etkilenecek olsa da, bu etkileri en çok Güney Yarımküre'deki ülkelerin hissedeceğini söyledi. Kirezci, "Bu çalışmadan çıkarabileceğimiz bir şey de şu: Avustralya'nın doğu, güney ve güneybatı kıyılarının çoğu, 2100 yılına kadar deniz seviyelerindeki bu aşırı artıştan neredeyse her yıl daha çok etkilenecek" diye konuştu.
Pazartesi günü yayımlanan araştırma, küresel ısınmanın 1,5 ila 2 santigrat derecede sınırlandırılması halinde bile normalde yüzyılda bir kez gerçekleşen aşırı deniz seviyesi (ESL) olaylarının bu yüzyılın sonu itibarıyla her yıl meydana gelebileceğini ortaya koydu. Ülkenin iç kısmında yer alan Kanberra hariç Avustralya'nın tüm büyük şehirleri kıyı boyunca konumlanmış durumda ve nüfusun tahminen yüzde 80'inden fazlası kıyı bölgelerinde yaşıyor.
Yükselen deniz seviyesinin Avustralyalıları kıyıdan ayrılmaya zorlayabileceğini ifade eden Kirezci, "Su yolları ve deniz bentleri inşa etmek, kıyı şeritlerinden geri çekilmek ve erken uyarı sistemlerini yerleştirmek bu değişime uyum sağlamak için atılabilecek adımlardan bazıları" ifadelerini kullandı.
Deniz seviyesindeki aşırı artışlar, Avustralya'nın sahil kesimlerinde yer alan kentsel yerleşimlerdeki yollar, havaalanları ve limanlar gibi kilit altyapıları da tehdit edebilir. Araştırmaya göre, "İklim değişikliğinin dalgalar ve fırtınalardaki artışların üzerindeki olası etkileri olmasa da, deniz seviyelerindeki artışın bile tek başına kıyılardaki su seviyesinin artmasına ve erozyona sebep olması bekleniyor".
Kirazcı, araştırmanın hükümetler ve politikacıların durumun aciliyetini anlamasına yardımcı olmasını umuyor: "Politikacılar, özellikle de kamu politikalarına dair karar vericiler bu çalışmaları dikkate almalı ve kıyıların korunması ile riskin azaltılması yönünde çalışmalı."
