Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan NEXPCB Pazarlama Müdürü Orkun Öztürk, Ningbo’daki Nottingham Üniversitesi’nin İşletme Bölümünden mezun olduktan sonra bazı firmalara marka danışmanlığı hizmeti verdiğini söylüyor. KALDE firmasına verdiği marka danışmanlığından çok şey öğrendiğini belirten Öztürk, “Bu çalışma sayesinde Çinli yetkilerle görüşmenin incelikleri, fabrika gezmek, ürün seçmek ve marka isim tescili gibi konularda çok şey öğrendim” diye ekliyor.
Günümüzde elektronik alanında faaliyet gösteren NEXPCB’nin Pazarlama Müdürü olarak çalışan, Almanya’daki lise eğitiminden sonra üniversitede okumak için Çin’e giden Öztürk bunun nedenini şöyle özetliyor: “Yaptığım araştırmalar sonunda Avrupa’nın genç girişimcilere uygun koşullar sağlamadığını gördüm. Bu yüzden 2013’te üniversiteyi okuyup girişimcilik projelerimi hayata geçirmek için Çin’in Ningbo kentine gittim. Öğrencilik yıllarında da iki yabancı ortağımla birlikte Continuum Mobility Technogies adlı şirketi kurmuştum. Bu şirket benim için gerçek bir üniversite eğitimi oldu. Çinlilerin iş kültürünü, devletin yabancı girişimcilere sunduğu fırsatlar gibi önemli konuları yaparak, bizzat yaşayarak öğrendim. Şimdi de elektronik üretim yapmak isteyen girişimcilere önayak olan NEXPCB firmasında pazarlama müdürü olarak çalışıyorum.”
Hedef kitleye göre tanıtım
Çin’de markalaşmak, web sitesi açıp tanıtım yapmak isteyen Türk girişimcilere seslenen Öztürk şu bilgileri verdi: “Çin’de firmalarının web sitesini açacaklarsa buradan bir aracı firmayı temsilci gibi konumlandırıp, barındırma (hosting) hizmetini Çin’den almaları gerekiyor. Çin’de son derece güçlü 15 sosyal medya platformu bulunuyor. Türk şirketleri ürünleri ve hedef kitlelerine uygun olarak bu sosyal medya platformlarından en az ikisini seçerse başarılı olurlar. Örneğin ürünleri gençlere hitap ediyorsa tanıtım mecrası olarak Tik Tok’u tercih etmeleri gerekiyor.”
“Çinlilerle iş yapmak istiyorsanız dillerinden önce kültürlerini öğrenmelisiniz” diyen Öztürk konuşmasını şöyle noktaladı: “Çinlilerin dilinde ‘hayır’ kelimesi yoktur. Teklifinizi beğenmedilerse, bir işi yapmak istemiyorlarsa süreci uzatıyorlar. Teklifinizi beğenmişlerse, o işi gerçekten yapmak istiyorlarsa bu kez son derece hızlı davranırlar. Bu yüzden dil engelini çevirmenlerle halledebilirsiniz. Ama kültürlerini anlamazsanız işiniz zorlaşabilir. Markasını Çin’de tanıtmak isteyen Türk girişimcilerine önce markalarını bu ülkede tescil etmelerini öneriyorum. Birinci kademe olarak kabul edilen Pekin, Şanghay gibi şehirler yerine ikinci kademe diye bilinen kendileri için doğru lokasyonu seçsinler. Ortak seçimi de çok önemli. Bu ve benzer konulara kendi başlarına halletmek yerine topu topu 2-3 bin dolara mal olan danışmanlık hizmetini alsınlar. Danışmanlık hizmetine ‘gereksiz, ekstra’ gözüyle bakarlarsa ileride çok daha büyük kayıplarla karı karşıya kalabilirler. Danışmanlığı da işi bozduktan sonra değil, işin başında alsınlar.”