Mercedes-Benz Yönetim Kurulu Başkanı Ola Kaellenius, şirketin son birkaç yılda Çin'deki araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) ekibini büyüttüğünü söyledi. Çin'in otomobil sektöründeki inovasyonların "canlı" olduğunu kaydeden Kaellenius, "Bu canlı ve yenilikçi ortama dahil olmak istiyoruz" dedi.
STUTTGART, 26 Mart (Xinhua) -- Almanya'nın önde gelen lüks otomobil üreticisi Mercedes-Benz'in Yönetim Kurulu Başkanı Ola Kaellenius, Çin'e yatırım yapmayı sürdürme nedenlerinin, şirketin Çin'e inanması ve burada uzun vadeli fırsatlar görmesi olduğunu söyledi. Kaellenius, kısa süre önce Xinhua'ya verdiği söyleşide dünyanın en büyüğü olan Çin otomobil piyasasında büyük potansiyel gördüğünü ifade etti.
Kaellenius, otomobil mülkiyet oranının halen dünyadaki diğer olgun piyasalarının gerisinde seyrettiği Çin'de uzun dönemde "kesin bir büyüme potansiyeli" olduğuna inanıyor. Çin'deki otomobil pazarına 15 yeni model getirmeye hazırlanan şirket, rekabetin giderek arttığı otomobil pazarında varlığını sağlamlaştırmak üzere çabalarını yoğunlaştırma sinyali veriyor.
Kaellenius, şirketin son birkaç yılda Çin'deki araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) ekibini büyüttüğünü söyledi. Çin'in otomobil sektöründeki inovasyonların "canlı" olduğunu kaydeden Kaellenius, "Bu canlı ve yenilikçi ortama dahil olmak istiyoruz" dedi. Beijing ve Shanghai'daki iki Ar-Ge merkezi, şirketin hem Çin pazarı hem de dünyadaki diğer pazarlar için geniş bir yelpazede yeni teknolojiler geliştirmesine imkan veriyor. Kaellenius, "Bunlar küresel Ar-Ge çalışmalarımıza tamamen entegre durumda" dedi.
Kaellenius, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin yapımı araçlara yönelik sözde sübvansiyonlara karşı yürüttüğü soruşturma konusunda, "Ticari bariyerlerin herhangi bir doğrultuda yükseltildiği bir duruma girmemeliyiz" diye konuştu. Kaellenius, Çin'in otomobil endüstrisinin "tamamen gelişmiş" ve diğer otomobil endüstrileriyle "aynı seviyede" olduğu dikkate alınacak olursa, otomobil şirketlerinin yabancı pazarlara girmesinin "doğal ve normal" olduğunu kaydetti.
Son birkaç on yıllık dönemde Çin'de ekonomi ve refah alanında kaydedilen büyümeyi piyasanın dışa açılımına bağlayan Kaellenius, bunun "yatırım dostu bir duygu" yarattığını ve Çin'in dünyaya açılmasını kolaylaştırdığını belirtti. Kaellenius, "Eğer diğer doğrultuda gider ve korumacılığı artırmaya başlarsak, korkarım ki bunun sonucu büyümenin yavaşlaması olur" diyerek başka sonuçlar da doğacağını kaydetti. Piyasanın tüm katılımcıları için net angajman kuralları ve eşit şartlar sağlanması gerektiğini ifade eden Kaellenius, politika yapıcıların "kazan-kazan anlayışının ve ekonomik ilişkilerin büyümesinin gerçekte yaratacağı" fırsatlara odaklanmaları gerektiğini vurguladı.