Blicher, Xinhua'ya yakın zamanda verdiği röportajda "Taşıma zincirlerinin ve ilgili enerji değer zincirlerinin karbondan arındırılması, denizcilik şirketleri, lojistik sağlayıcılar, araştırmacılar, teknoloji geliştiriciler, tüketiciler ve yasa koyucuların, endüstriyi dönüştürmek ve fosil tabanlı teknolojiden uzaklaşmak için yakın işbirliği ve bilinçli ortak eylem yapmasını gerektiriyor" dedi.
Çin, karbondioksit emisyonlarını 2030'dan önce zirveye çıkarmak ve 2060'tan önce karbon nötr olmak için çaba göstereceğini duyurmuştu. Bu plan, pek çok gelişmiş ülkeden çok daha kısa bir sürede dönüşümü hedefliyor. Çin, her bakımdan daha yeşil ve kaliteli kalkınmayı sürdürmeye kararlı. Blicher'in gözlemine göre, dekarbonizasyon gündemi son zamanlarda Çin'in yanı sıra Asya-Pasifik bölgesinde de ilgi odağı haline gelmiş bulunuyor.
Maersk yöneticisi, şirketin demiryolu çözümlerine büyük yatırım yaptığını, bu çözümlerin Çin'den Avrupa'ya potansiyel hava taşımacılığı hacminin demiryoluyla taşınmasını sağlayabileceğini ifade etti. Demiryolu taşımacılığının kilogram başına karbondioksit emisyonu, hava taşımacılığından önemli ölçüde daha düşük. Maersk geçen yıl Çin'den Almanya ve Fransa da dahil olmak üzere Avrupa ülkelerine 210 özel kıtalararası tren seferi düzenledi.
Maersk, maliyet, dağıtım ve temiz yakıtın bulunabilirliği gibi zorluklarla yüzleşmek zorunda olunsa da hem lojistik endüstrisi, hem de şirket için karbonsuzlaştırmanın stratejik bir zorunluluk olduğunu belirtti. Lojistik devi şirketin en büyük 200 müşterisinin yaklaşık yarısı, tedarik zincirleri için kararlı bir şekilde bilime dayalı veya sıfır karbon hedefleri belirledi veya şu anda bu hedefleri belirleme çalışmaları yürütüyor. Şirket, bu yılın başlarında ilk karbon nötr konteyner gemisinin 2023 yılına kadar tam olarak faaliyete
