Marcos yönetiminin izlediği yol sadece Güney Çin Denizi'nde değil Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bölgesinde de ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarsızlığa ve yüksek gerilime neden olacaktır.
Joseph Matthews
Filipinler Sahil Güvenlik güçlerinin Güney Çin Denizi'ndeki Xianbin Jiao sularında sergilediği tavır sadece Çin'in toprak egemenliğini ciddi şekilde ihlal etmekle kalmayıp aynı zamanda bölgesel barışa da tehdit oluşturuyor.
Filipinler Sahil Güvenliği'ne ait BRP Teresa Magbanua (MRRV-9701) adlı gemi, Nisan ayının ortalarından bu yana Xianbin Jiao resiflerinin lagününde demirlemiş durumda. Filipinler'in lagüne demirleyecek ikinci bir gemi göndermeyi planladığı yönünde haberler bulunuyor.
Bu hamleler Filipinler'in uzun süredir tartışmalı olan Ren'ai Jiao ve Huangyan Dao adaları başta olmak üzere Güney Çin Denizi'nde Çin'in egemenliğine meydan okumaya yönelik daha genel bir stratejisinin parçasını oluşturuyor.
Filipinler'in 1999 yılında Ren'ai Jiao'da eski bir savaş gemisini karargah olarak kullanmak üzere kasıtlı olarak karaya oturttuğu gibi, Xianbin Jiao'da da bir gemiyi karaya oturtmayı planladığına inancım tam.
Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Romualdez Marcos'un yönetimi bir yandan kendisini kurban gibi gösterirken diğer yandan da kurtları eve davet ederek onların piyonluğunu yapıyor.
Nitekim ABD, askeri tatbikatlarda kullanılacağını iddia ettiği Standard Missile-6 ve Tomahawk füzelerini ateşleyebilen orta menzilli bir füze sistemini Nisan ayında Filipinler'in kuzeyine konuşlandırdı.
Benim görüşüme göre Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki egemenliğine meydan okumak için getirilen bu sistem, bölgesel istikrarı tehdit ederek tehlikeye atmaktadır.
Marcos ve hükümeti göreve geldiklerinden bu yana Çin ile olan anlaşmazlıklarında giderek daha iddialı ve agresif bir tutum sergiliyor.
Füze sisteminin konuşlandırılmasının yanı sıra Marcos, ABD'nin askeri donanım ve teçhizat depolamak için dokuz askeri üssü kullanmasına da izin verdi ve tartışmalı sularda ABD, Japonya ve Avustralya ile askeri tatbikatlar düzenledi.
Bu adımlar, Marcos yönetiminin istişare yerine cepheleşme, diyalog yerine ise anlaşmazlık peşinde olduğunun göstergesi.
Marcos yönetiminin izlediği yol sadece Güney Çin Denizi'nde değil Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bölgesinde de ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarsızlığa ve yüksek gerilime neden olacaktır.
Rodrigo Duterte'nin başkanlığı döneminde Çin ve diğer ASEAN ülkeleriyle başarılı bir davranış biçimi geliştiren Filipinler'in, Çin'le çeşitli konularda ilişki ve işbirliğini geliştirdiğini ve daha güçlü ve istikrarlı bağlar kurduğunu hatırlıyorum.
Ancak Marcos'un başkanlığı döneminde Güney Çin Denizi konusunda artan gerilim nedeniyle ilişkiler kötüye gitti.
Marcos yönetiminin Xianbin Jiao sularındaki provokasyonları, Çin'in egemenliği ve bütünlüğünü çiğneyerek Güney Çin Denizi'nde Taraflar Arası Davranış Kuralları Deklarasyonu'nu ihlal etti ve Güney Çin Denizi'nde ve tüm bölgede barışa tehdit oluşturdu.
Bu nedenle, bölgedeki adalar ve resifler ile bitişik sular üzerindeki egemenliği tartışılmaz olan Çin'in kararlı şekilde harekete geçme hakkı bulunuyor.
Editörün notu: Joseph Matthews, Kamboçya'nın başkenti Punom Pen'deki Beltei Uluslararası Üniversitesi'nde kıdemli profesör olarak görev yapmaktadır.
Makalede ifade edilen görüşler yazara ait olup Xinhua Haber Ajansı'nın görüşlerini yansıtmayabilir.