Xinhua

Haber Analiz: ABD güdümlü G7 dünyayı parçalayıp gerilim yaratıyor

Abone Ol

HİROŞİMA, 22 Mayıs (Xinhua) -- Japonya'nın Hiroşima kentinde yapılan G7 Zirvesi'nde, ABD önderliğindeki zümre yine sözde "kanun ve düzen" çarpıtması yaparken, siyasi gözlemciler bu aktörlerin küçük grup siyaseti yaparak dünyanın geri kalanına dikte etme planına dayanan yalanlarının mahiyetini kesin şekilde çürüttü. G7 Cumartesi günü, Çin'e olan bağımlılığı azaltmak bahanesiyle, sözde "ekonomik zorlamaya" karşı çıkma tehdidinde bulunarak, ekonomik direnç ve güvenlikle ilgili bir bildiri yayımladı. Bu girişim, yarı iletkenler ve kritik mineraller gibi alanlarda dünyayı fiilen iki pazara ve iki sisteme bölme riski taşıyor.

Financial Times'ın haberine göre, "Çin'e yönelik bu düzenleme, Japonya'nın da yardımıyla Biden yönetiminin iki yıldır sürdürdüğü çabaların sonucu olarak ortaya çıktı". Habere göre ABD, müttefiklerini Çin'den çekilmeye sevk eden başlıca suçlu konumunda. ABD bu suretle serbest ticaret ve pazar ekonomisi ilkelerini ciddi şekilde ihlal ederek küresel ekonomik kalkınmaya zarar veriyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Ocak ayında yayımladığı raporda, Çin'le ticari bağları koparmanın uzun vadede küresel üretimin yüzde 7'sine mal olabileceğini ve bazı ülkelerin buna ilave olarak Çin'le teknoloji alanında bağları koparmaları durumunda gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 12'sine varan zararlara uğrayabileceklerini belirtti.

Uluslararası Higashi Nippon Üniversitesi'nde konuk profesör olan Kazuteru Saionji, Xinhua ile kısa süre önce yaptığı söyleşide, ABD'nin Çin ekonomisini ticaret savaşları da dahil olmak üzere çeşitli yollarla tehlikeye atmaya çalıştığını, ancak sürekli büyüyen Çin-ABD ticaretinin halihazırda ABD işletmelerinin ve halkının Çin ile ticarete duyduğu ihtiyacı gösterdiğini söyledi. Japonya Yamaguchi Üniversitesi fahri profesörü Atsushi Koketsu, "G7, sözde yerleşik uluslararası siyasi düzene bağlı eski kafalı ülkeler grubuna dönüştü" dedi. Koketsu, uluslararası toplumun çoğulculuğa doğru ilerlemesiyle, G7'nin zamanın ruhuna karşı durmak için gösterdiği amansız çabaların hiç şüphesiz uluslararası toplumda dengesizliğe ve adaletsizliğe yol açacağını ifade etti. Saionji ise "ABD ve diğer G7 ülkelerinin dünya siyasetini, ekonomisini ve ordularını kontrol ettiği dönem sona erdi" dedi.

G7 ayrıca Cumartesi günü yayımlanan G7 Liderler Bildirisi'nde Rusya'ya yönelik yaptırımları artırma ve Ukrayna'ya diplomatik, mali, insani ve askeri desteği yoğunlaştırma sözü verirken, Rusya'yı şiddetle kınadı. Kanagawa Üniversitesi profesörü Kumiko Haba, Ukrayna krizi sırasında uluslararası anlamda askeri, ekonomik ve siyasi avantaj elde ederek hegemonyasını güçlendiren ABD'nin krizden büyük fayda sağladığına işaret etti. Çin, Ukrayna meselesinde barış müzakerelerini her zaman desteklerken G7'nin, Çin'in bu yöndeki çabalarını engellediğini söyleyen Koketsu, G7, Ukrayna'ya askeri yardım sağlamaya meyilli olduğu sürece çatışma ve gerginliğin devam edeceğini belirtti.