Medya kuruluşlarına ve gazetecilere ait 33 Twitter sayfasını taradık. Takipçi ve tweet sayılarının yanı sıra geçen ay içinde bir hafta boyunca attıkları tweetlerin aldığı etkileşimi de kaydettik.
Öne çıkan bulgular şöyle:
Ortalama verileri gösteren özet tabloda da görüldüğü gibi gazeteciler, medya kuruluşlarına kıyasla çok daha az tweet atıyor. İncelediğimiz hafta boyunca gazeteciler, ortalamada, Hürriyet gibi ulusal medya kuruluşlarına kıyasla 34, BBC gibi Türkçe yayın yapan uluslararası kuruluşlara kıyasla 11, CNN International gibi yabancı dilde yayın kuruluşlara kıyasla 58 kat daha az tweet attı.
Gazeteciler bir hafta boyunca ulusal medyaya kıyasla 59, Türkçe uluslararası medyaya kıyasla 41, yabancı dilde uluslararası medyaya kıyasla 16 kat daha fazla etkileşim aldı.
Takipçi sayılarıyla orantılandığında gazetecilerin etkileşimi ortalama binde 1 düzeyinde. Ulusal ve Türkçe uluslararası medyada bu oran on binde 1’e düşüyor. Yabancı dilde uluslararası medya ise çok yüksek takipçi sayısını etkileşimde yakalamayadığı için oran on binde 1’in de altına geriliyor.
İzlediğimiz 8 gazetecinin (İsmail Saymaz, Nevşin Mengü, Fatih Portakal, Cüneyt Özdemir, Uğur Dündar, Banu Güven, Mesut Yar ve İsmail Küçükkaya) kişisel hesaplarının haftalık etkileşimi, 25 medya kuruluşunun toplamından fazla.
4.3 milyonu aşkın takipçi sayısına rağmen Hürriyet’in etkileşimi neredeyse sıfır. 1 milyonun üstünde takipçiye sahip diğer ulusal gazetelerden de sadece BirGün, görece yüksek bir etkileşim (binde 1) alıyor. Bianet ve Medyascope gibi dijital çıkışlı haber markalarının da daha yüksek etkileşim aldığını (binde 3) görüyoruz. Yol TV de bu bir hafta boyunca gibi görece yüksek bir etkileşim oranı (binde 6) yakaladı.
Ayrıntılar şu tabloda:
Özetle, birçok ülkede gözlenen durum, Türkiye’de de geçerli görünüyor: Twitter, kurumların değil şahısların daha etkili olduğu bir mecra. Bu yüzden bireysel olarak gazeteciler, haber kuruluşlarına göre Twitter’da daha çok etkileşim yaratabiliyor.
(Journo)