Konuşmasına Düzce depremiyle ilgili bilgi vererek başlayan Erdoğan, ‘Deprem Gölyaka'da çok sayıda binada hasara yol açtı ama vahim bir yıkımla karşılaşmadık’ dedi.
İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı saldırının ‘kısa sürede aydınlatıldığını’ ve sorumluların ‘adalete teslim edildiğini’ belirten Erdoğan, ‘Suriye'de kontrolleri altında tuttukları bölgelerden ülkemize yönelik tehdit gelmeyeceği sözlerini vermelerine rağmen bu sözlerini tutamayacakları anlaşılmıştır. Madem karşımızdakiler kendi sözlerini tutamıyor, yapılan anlaşmaların gereklerini yerine getiremiyor, bizim kendi başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur’ diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti:
‘Çözüm sürecinden sonra taban desteğini kaybeden, Kuzey Irak'taki varlığı gerileyen örgüt tüm dikkatini Suriye üzerinde yoğunlaştırmıştır. Artık hiç kimsenin bu yalanla karşımıza gelmesine tahammülümüzün olmadığını ifade etmek isterim. Uçaklarla, toplarla, SİHA'larla yaptığımız operasyonlar sadece başlangıçtır. Güney sınırlarımızın tamamını bir güvenlik şeridiyle kapatma kararlılığımız bugün daha güçlüdür.
‘Gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekatlarla bu şeridin bir kısmını oluşturduk. Tel Rıfat, Münbiç, Ayn El Arab gibi çıban başı yerleri bir bir halledeceğiz. Hava harekatlarımızı kesintisiz sürdürürken, bizim için en uygun vakitte karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz.’
Partisinin grup toplantısının çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Mısır lideri Abdülfettah Sisi ile ‘görüşme olur mu?’ sorusuna, ‘Olabilir’ dedi. İkinci görüşmenin tarihine ilişkin soruya da ‘Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük, dargınlık olmaz, eninde sonunda adımlarımızı atarız’ yanıtını verdi.