ANKARA, 12 Aralık (Xinhua) -- Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Kırpık, Erciyes Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı'nın Türkiye ile Çin arasındaki karşılıklı anlayışı artıran "kültür köprüsü" işlevi gördüğünü söyledi.
Prof. Dr. Kırpık kısa süre önce Xinhua'ya verdiği söyleşide, "Üniversitemizdeki Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı sadece bir akademik program değil, aynı zamanda bir kültür köprüsü ve bir karşılıklı anlayış geliştirme aracıdır" ifadelerini kullandı.
Üniversitede 1998 yılında Çin ve Türk toplumları arasındaki anlayışın artırılmasına yardımcı olacak mezunlar yetiştirmek amacıyla Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı kuruldu. Geçen 20 yıldan fazla sürede Erciyes Üniversitesi, anabilim dalının 200'den fazla öğrencisiyle Türkiye'de Çin dili eğitiminin merkezi haline gelirken, mezunlarsa günümüzde tüm Türkiye'de çeşitli sektörlere damgalarını vuruyor.
Prof. Dr. Kırpık, "Üniversitemizde Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı bulunmasına büyük önem verdik. Anabilim dalımız, iki ülke, iki kültür ve iki halk arasında güçlü bağların gelişmesini sağladı. Diller, insanları ve kültürleri birbirine bağlayan bir köprü işlevi görür. Çincenin öğretim programımıza girmesi, Çin kültürüne açılan bir kapı rolü oynayarak kültürlerimiz arasındaki bağları güçlendiriyor" diye vurguladı.
Akademisyen Kırpık'a göre Türk öğrenciler için Çince öğrenmenin birçok faydası bulunuyor. Prof. Dr. Kırpık, "Kişisel düzeyde insanın bilgisi zenginleşiyor ve ufku genişliyor. Profesyonel açıdansa Türkiye ile Çin arasında ticaret potansiyelinin büyüdüğü bir ortamda üst düzey Çince yeterliliğine sahip olmaları mezunlarımızın iş bulma imkanını artırıyor" dedi.
Çin'in önerdiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi'ne de değinen akademisyen, ticaret ağının "sadece ticareti değil, aynı zamanda kültür, sanat ve edebiyat etkileşimini de kolaylaştırdığını" ifade etti. Prof. Dr. Kırpık, "Kuşak ve Yol İnisiyatifi, katılımcı ülkelerin altyapısını güçlendirme ve kültürel etkileşimi sağlama potansiyeline sahip. Bu inisiyatifin zaman içinde ilgili tüm tarafların yararına hizmet vermesini bekliyoruz" diye konuştu.
Türkiye ve Çin'in zengin kültürel gelenekleri olan antik medeniyetlere ev sahipliği yaptığını kaydeden akademisyen, iki ülkenin bu medeniyetlerden öğrendikleri ve aldıkları değerlerle günümüzdeki küresel sorunların çözümüne katkıda bulunabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Kırpık, "Türkiye'nin Osmanlı döneminden miras kalan köklü bir hoşgörü ve adalet geleneği var. Benzer şekilde Konfüçyüs gibi Çinli filozoflar da hep barış, refah ve birliği savunmuştur. İki ülke zengin tarihlerinden yararlanarak küresel barış ve istikrara katkıda bulunabilir" dedi. Prof. Dr. Kırpık, "Küresel gerginliklerin çözülmesi, insan refahının öncelenmesini gerektiriyor. Türkiye ve Çin, bu hedefe anlamlı katkılar yapmak için iyi bir pozisyonda bulunuyor" diye ekledi.(Xinhua yazarı Xiong Sihao)
