Dünya Sağlık Örgütü, 1940'larda görülen 30 milyon sıtma vakasının ardından Çin'in son birkaç on yıl içinde bu sayıyı azalttığını ve nihayetinde son dört yıl içinde hiçbir vakaya rastlanılmadığını kaydetti. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Bugün Çin halkını ülkesini sıtmadan kurtardığı için tebrik ediyoruz" dedi. Ghebreyesus "Bu başarı zor kazanıldı ve ancak onlarca yıl hedefe odaklanarak devam ettirildikten sonra bu noktaya gelindi" dedi.
Çin'in sıtmayla mücadelesi 1950'lerde başladı. Bunun nedeni, Güneydoğu Asya ana karasında hastalığın yoğun görüldüğü bölgelere yakın yerlerde, Çin'in güneyinde yayılmasıydı. DSÖ'nün açıklamasında, Nobel Ödülü sahibi Çinli Tu Youyou'nun 1967'de başlatılan "523 Projesi" adlı araştırma programıyla günümüzde de en etkili sıtma önleyici ilaçlardan biri kabul edilen "artemisinin"i keşfettiği hatırlatıldı.
Çin, son yirmi yılda personel eğitimi, laboratuvar ekipmanı, sıtma ilaçları ve sivrisineklerin yayılmasını kontrol altına almak için yeni yöntemler geliştirerek bu yönde çabalarını artırdı. Böylece 1990'larda vaka sayısı 117.000'den yılda 5.000'e düştü. "1-3-7" stratejisi -bir vakayı bildirmek için bir gün, bir vakayı doğrulamak için üç gün ve hastalığın daha fazla yayılmasını önlemek için yedi gün- başarının önemli araçlarından biriydi ve bugün sıtmanın görüldüğü ülkelerden gelen yolcular için hala kullanılıyor.
Son dört yılda Çin'de hiçbir vaka bildirilmedi. Bu durum DSÖ tarafından da sıtmasızlık belgesiyle tescilleniyor. DSÖ Küresel Sıtma Programı Direktörü Pedro Alonso, "Onlarca yıl boyunca, Çin'in kalıpların dışında düşünme yeteneği, sıtmaya karşı mücadelesinde ülkede iyi sonuç verdi ve küresel olarak da önemli bir dalga etkisi yarattı" dedi
