Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 bin öğretmenin ataması için Beştepe'de düzenlenen programda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları:
Sevincinizi, heyecanınızı paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerin de katılmasıyla öğretmenlerimizin sayısını 1 milyona çıkarmış bulunuyoruz. Göreve geldiğimiz 2002 yılında bu sayısı 526 bin civarındaydı. Hali hazırda görev yapan öğretmenlerimizin 750 bini biz atadık.
Okullarımızdaki altyapı ve öğretmen eksikliğinden dolayı derslerin çoğu boş geçiyordu. Büyükşehir merkezlerde bile öğrencilerimiz sağlıksız, kalabalık sınıflarda ders görüyordu. Branş öğretmenine ulaşmanın adeta lüks sayıldığını bu tabloya biz son verdik. Son 20 yılda çok büyük bir dönüşüme imza attık.
28 Şubat sürecinde kılık kıyafetinden dolayı sadece üniversite hakkı elinden alınan değil, istihdamda da sıkıntı yaşanmasını ortadan kaldırdık. 1 milyonu aşkın öğretmenimizin yüzde 60'ını kadınlar oluşturuyor. Ülkemize ve milletimize hizmet etmek isteyen herkes özgürce haksızlığa uğramadan bu vazifesini yerine getirebiliyor.
Öğretmenlik Meslek Kanunu sayesinde öğretmenlerimiz müstakil meslek kanununa kavuştular. Öğretmenlerimize ilave mali haklar da tanıdık.
BOYKOT ÇAĞRISI ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR
Bütün bu kazanımlar ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Açıkçası, öğretmenlerimizle birlikte öğrencilerimizin, hatta topyekün eğitim sistemimizin faydasına olan böyle bir meseleyi dahi istismar edenleri görmekten ülkemiz adına hicap duyuyorum.
Türkiye'ye dair elle tutulur projeleri olmayanların boykot çağrısı, öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlayan art niyetli bir girişimdir.
Bırakın artık bu boykotu moykotu, nedir bunlar? Bize yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım. Siz eğitim, öğretimin mimarı mısınız yoksa sokaklarda, caddelerde çapulcu olarak dolaşanlar mısınız?
Bize yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım. Caddelerde, sokaklarda dolaşanlar değil.
Öğretmenlerimizi kışkırtmak doğru bir yaklaşım değil. Öğretmenlerimizin fitne teşebbüslerine prim vermeyeceklerini biliyorum.
Eğitim gibi, evlatlarımızı, ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir konuyu gündelik siyasete meze yapmak, öğretmenlerimizi kışkırtmak doğru yaklaşım değildir.
Salgın sürecinin en fazla etkilediği alanların başında eğitim gelmektedir. Öğretmenlerimizle konuştuğumuzda bedenen sınıfta zihnen başka yerde olan çocuklar olduğunu görüyoruz.